Gündem

AKP'li Metiner'e söylenen "Dönek misin inek misin?" sözleri hakaret sayılmadı

AYM: Rahatsız edici de olsa siyasilere ve tanınmış kişilere ilişkin yapılan eleştirilerin cezalandırılması farklı seslerin susturulmasına yol açabilir

16 Aralık 2017 21:54

Anayasa Mahkemesi (AYM),  "www.gergerfirat.com" adlı sitenin sahibi gazeteci Haci Boğatekin'in, AKP'li Mehmet Metiner'i eleştirdiği ve 3 bin 500 TL tazminata mahkum olduğu yazısındaki  “Dönek misin inek misin” ifadelerinin hakaret içermediğini hükmetti.

Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre, gazeteci Haci Boğatekin, 2011’de “Oğul M. M. Sen nesin?” başlıklı bir yazı yayınlayıp o dönem AKP Adıyaman milletvekili olan Mehmet Metiner’i eleştirdi.

Bunun üzerine Metiner’in açtığı tazminat davasında, “Dönek misin inek misin?” sözleri nedeniyle 3 bin 500 liralık tazminata mahkûm edilen Boğatekin, AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. AYM 21 Kasım’da bireysel başvuruyu kabul etti. Serdar Özgüldür ve Emin Kuz'un karşı oy verdiği AYM kararında Metiner’in ismi “M.M (Müşteki)” şeklinde geçti. 

Kararda özetle şu görüşlere yer verildi:

- “Başvuru konusu köşe yazısında başvurucunun müştekinin itibarına yönelik eleştiri içeren birtakım ifadeler kullandığı görülmekle birlikte kişisel şeref ve itibara saldırı niteliği taşıyabilecek ifadenin ‘dönek’ kelimesi olduğu düşünülmektedir. Ağır bir söylem olduğu, incitici, şoke edici ya da rahatsız edici bir yanının bulunduğu kabul edilmelidir. Bununla birlikte bu ifadenin yazının tamamının ışığı altında ve özellikle hedef aldığı kişi ile başvurucunun konumu ve söylenme şekli bağlamında incelenmesi gerekmektedir.

Eleştiri sınırı geniştir

- Halka mal olmuş bir kişi olan müşteki için kabul edilebilir eleştiri sınırları, sıradan bir kimse ile karşılaştırıldığında daha geniştir. Rahatsız edici de olsa siyasilere ve tanınmış kişilere ilişkin yapılan bilgilendirme ve eleştirilerin cezalandırılması ‘caydırıcı etki’ doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin susturulmasına yol açabilir. Mahkemelerin gerekçeleri, başvurucunun ifade ve basın özgürlüklerine yapılan müdahale için yeterli ve ilişkili sayılamaz. Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.”