KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Kobanê olaylarında AKP’li bir bakanın kendilerine olay çıkmaması için 'adeta yalvardığını' ve "Bu akşam olaylar olmasın, sakin geçsin, Hükümetimiz belirli adımlar atacak, belirli gelişmeler olur" dediğini ileri sürdü.
Fırat Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Karasu, Kobanê olaylarının AKP hükümetinin politikaları sonucu ortaya çıktığını savunarak, “Bu serhildanlar karşısında demokratik yaklaşım göstereceğine IŞİD dostu, Kobanê düşmanı, Kobanê’nin bir an önce düşmesini isteyen Türk devletinin asker ve polisi halka saldırmıştır. Tüm bu gerçekler aslında 6-8 Ekim olaylarında AKP hükümetinin neden saldırdığını ortaya koymaktadır. Kuşkusuz AKP 6-8 Ekim olaylarında şok olmuştur, şaşkına uğramıştır. Öngördüğü planlar bozulmuştur” dedi.
'AKP'nin Kobanê politikası boşa çıktı'
Kobanê olaylarını tersyüz edenlerin Kobanî’nin düşmesini ve Güneydoğu’da PKK’nın zayıflamasını beklediklerini anlatan Karasu, “Buna dayanarak PKK’yı tasfiye edecek bir saldırı kampanyası başlatacaktı. Ama 6-8 Ekim olayları AKP'nin Kobanê’yi düşürme ve PKK’yı tasfiye etme saldırılarını boşa çıkarmıştır. AKP'nin öfkesi bunadır. AKP'nin Kobanê politikasının boşa çıkması, Suriye politikasının boşa çıkması AKP'yi dışarıda zorlamıştır. İçeride de Kürt halkının ayağa kalkışı, demokrasi güçlerinin Kobanê etrafında birleşmesi AKP'nin maskesini düşürmüştür” ifadelerini kullandı.
'Olaylar sırasında HDP'ye yalvaranlar, bu defa HDP'yi suçlamışlardır'
Kobanî olaylarında AKP’nin iktidarını kaybetme korkusunu yaşadığını iddia eden Karasu şöyle devam etti:
“AKP 6-8 Ekim olaylarında ilk defa iktidarını kaybetme korkusu yaşamıştır. Öyle ki AKP'nin bir bakanı HDP’lilere başvurarak, ‘Bu akşam olaylar olmasın, sakin geçsin, Hükümetimiz belirli adımlar atacak, belirli gelişmeler olur’ biçiminde yalvarırcasına bir istekte bulunmuştur.
Tüm bunlar AKP'nin 6-8 Ekim olayları karşısında nasıl sıkıştığını göstermektedir. Ancak olaylar kısmen durulunca hemen psikolojik savaşı artırmışlar, olaylar sırasında HDP’ye gidip yalvaran, HDP'den olayların durdurulmasını isteyen ve İmralı’ya gidenler bu defa HDP’yi suçlamışlardır.
Hatta Öcalan’ı bile suçlamışlardır. Hükümetin bir bakanının ‘Bu olaylar İmralı’nın çağrısıyla ortaya çıktı’ demesi, nasıl bir panik yaşadıkları ve buna dayanarak nasıl bir saldırganlık içine girdiklerinin en somut ifadesidir.”
