Politika

"AKP, üniversiteleri bölerek elini güçlendirmek istiyor; belli ki Erdoğan'ın bazı okullara kini var"

"Akıbetinin ne olacağı bilinmeyen yeni bir üniversite, bizlerin birikimlerine saygısızlıktır"

22 Nisan 2018 13:52

Hükümet, 15 yeni üniversite kurulması tasarısını Meclis'e sundu. Tasarıyla İstanbul, Gazi ve İnönü üniversiteleri bölünecek. Üniversitelerin bölünerek yeni üniversitelerin açılmasını öngören yasanın etkileri sürüyor. Eğitimci Rıfat Okçabol, "AKP, üniversitelere yeni rektör atayacak. Bununla birlikte Üniversiteler Arası Kurul’da (ÜAK) gücü artacak" dedi. "Bunun dışında belli ki bazı üniversitelere Erdoğan’ın kini var" diyen Okçabol, "Mesela Malatya’daki İnönü Üniversitesi’nin adına kini olduğu çok açık. Orada yeni bir üniversite kurup yatırımı da büyük oranda oraya yapacak ve İnönü Üniversitesi’ni de devre dışı bırakacak" ifadesini kullandı. 

TIKLAYIN - İstanbul, Gazi ve İnönü bölünüyor; 15 yeni üniversite geliyor

Son bir yılda yapılan eğitim alanında birçok düzenleme velilerin, öğrencilerin ve eğitimcilerin tepkisini çekti. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin işareti sonrasında cumhurbaşkanı seçimelrinin öne alınarak 24 Haziran’a çekilmesiyle birlikte Yükseköğretim Kurulu tarafından Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) bir hafta ertelendi. Ardından AKP tarafından Meclis’e getirilen son düzenlemeyle birlikte köklü üniversiteler ikiye ayrılarak yeni üniversiteler açılması istendi. Yapılan bütün bu düzenlemelerin hiçbirinde muhatapları dahil hiç kimsenin fikri alınmadığı belirtildi. Üniversitelerin ve Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı okulların, yapılan düzenlemelerle AKP’ye bağlı kurumlar haline getirilmek istendiği ileri sürüldü.

Birgün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre Okçabol, bu düzenlemenin üniversitelerin yararına olmayacağını ve AKP’nin elini güçlendirmek için üniversiteleri bölmek istediğini ifade etti.

"Üniversitelere kini var"

Okçabol, “İngilizlerin böl yönet politikası vardı. Aslında Boğaziçi Üniversitesi gibi bir iki üniversite dışında yönetiyorlardı. Ama buna rağmen bu iktidara yeterli gelmiyor. AKP iktidara geldiğinde acil eylem planı açıklamıştı. Bu planda da buna benzer bir şey vardı. Şimdi üniversitelere yeni rektör atayacak. Bununla birlikte Üniversiteler Arası Kurul’da (ÜAK) gücü artacak. Bunun dışında belli ki bazı üniversitelere Erdoğan’ın kini var. Mesela Malatya’daki İnönü Üniversitesi’nin adına kini olduğu çok açık. Orada yeni bir üniversite kurup yatırımı da büyük oranda oraya yapacak ve İnönü Üniversitesi’ni de devre dışı bırakacak. Zaten yapılan yatırımlara bakarsanız Boğaziçi’ne ayırdığı bütçenin 3 katını Medeniyet Üniversitesi, Üsküdar Üniversitesi gibi kendisine yakın duran üniversitelere ayırıyor. Bir de tabii seçim geliyor, orada malzeme olarak kullanılacak. Kimse üniversitelerin bölündüğünü düşünmeyecek. Meydanlarda halka ‘Biz şu kadar üniversite açtık’ diye yalan söylenecek” dedi.

"YÖK ve iktidar karışmamalı"

İktidarın akademik niteliği artırmaya yönelik bir çabası olmadığını ifade eden Okçabol şöyle devam etti: “Bunların çabası üniversiteyi piyasalaştırmak ve gericileştirmek. Üniversiteleri bölmenin bir anlamı yok. Mesela Amerika’da The State University of Newyork diye bir üniversite var. Bu üniversitenin 300 bin öğrencisi var. Onlar bölmeyi düşünmüyor. Biz niye yapıyoruz? Tek açıklaması ‘Ben ne dersem o olsun’ istemeleri. İnönü Üniversitesi’nde laik ve bilimsel eğitimi isteyen insanlar hâlâ vardır ama yeni üniversitede bunlar olmaz."

“Nitelik artırılmak isteniyorsa YÖK ve iktidar üniversiteye karışmayacak” diyen Okçabol şöyle konuştu: “Üniversitedeki akademik ve idari personel kendi akademik dünyalarının etkileşimi sonucunda bir kimlik kazanırlar. Olaylara bilimsel açıdan bakılırsa, Türkiye’nin dertleriyle ilgili araştırmalar oluyorsa böyle bir şey sağlanabilir. Şu an bu oluyor mu? Hayır. Bir de şu var tabii üniversite arttıkça öğrenci sayısı da artıyor. Buna paralel olarak akademik personel artışı da olmuyor. Bunun dışında kültürel ve sosyal gelişmişliği düşük bir ile 1 değil 10 tane üniversite açsanız da faydası dokunmuyor. Birçok ile üniversite açıldı. O illere üniversitenin açılmasının hiçbir faydası olmadı.”

***

Öğrenciler de tepkili

Üniversite öğrencileri de düzenlemeye tepki gösterdi. BirGün’e konuşan İstanbul Üniversitesi öğrencileri, bu üniversiteden kopmak istemediklerini belirtti. Öğrencilerin açıklaması şöyle:

»Suat Catay 
(İÜ gazetecilik 2’nci sınıf):

Bizim fakültemiz; Türkiye’nin ilk iletişim fakültesi olma niteliğine sahip. Ülkenin en nitelikli, en prestijli iletişim fakültelerinden biriyiz. Fakültemizin yeni kurulacak üniversiteye devredilmesiyle beraber uzağa taşınma konusu gündeme geldi. Bu; bize barınma sorunu getirecek. Uzağa gelmek istemeyen kaliteli hocalarımız istifa edecek, eğitimin içi boşaltılacak. Ama en önemlisi, yıllardan beri süre gelen İÜ geleneğinden zorla koparılacağız. Bu geleneği kaybetmek istemiyoruz.

»Mustafa Balcı 
(İÜ gazetecilik 3 sınıf):

Bizler İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak çok iyi bilmekteyiz ki, bir üniversiteyi toplum nezdinde saygın bir statüye getiren ve akademi camiasında olumlu bir intiba uyandıran etmenler bilimsel yayınları ve geçmişte çıkardığı mezunlardır. Başarılarla özdeşleşmiş fakültelerin, toplumda ve akademi camiasında hiçbir karşılığı olmayan İbn-i Sina Üniversitesi’ne taşınması kabul edilemez bir durum.

»İsa Aktar 
(İÜ Tıp Fakültesi 4.sınıf):

Bizler tercihlerimizi yaparken, doktor olmayı istediğimiz kadar bunu İstanbul’da okumayı da istedik ve bu nedenle sosyal hayatımızdan fedakârlıklar yaptık. Akıbetinin ne olacağı bilinmeyen yeni bir üniversite, bizlerin ve geçmişte bu fakülte mezunlarının birikimlerine saygısızlıktır. Bu böldükleri üniversiteler gelecekte tekrar atılım yapar ve büyük bir hale gelirse ne olacak? Bu sadece sorunları halı altına süpürmekten başka bir işe yaramaz.