Gündem

AKP Sözcüsü: CHP, Atatürk'le Erdoğan'ı kavga ettiremez, ikisi de bu milletin başkomutanı

"İkinci Dünya Savaşı'nda Rusya bizi sıkıştırınca Biz Amerika'ya yaklaşmak istedik"

19 Mart 2018 14:04

AKP Sözcüsü Mahir Ünal, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ile, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için, "İkisi de bu milletin başkomutanı" ifadesini kullandı. Ünal, “CHP’nin bozucu aklı Mustafa Kemal Atatürk ile Recep Tayyip Erdoğan’ı kavga ettirmeye çalışır. Kavga ettiremezsiniz" dedi.

Bolu’da partisinin düzenlediği Siyaset Akademisi eğitimine katılan Ünal şöyle konuştu: 

“Türk Silahlı Kuvvetleri’ni siyasete dahil etmeyin diyorlar. Bizim kahraman ordumuz bu milletin seçtiği siyasi iradenin emrinde hareket eder. Demokrasi işte budur. Dün Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’de anlattığı ve Çanakkale kahramanı olarak daha sonra da Cumhurbaşkanı olarak başkomutanlık yaptığı, bugün Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak başkomutanlık yaptığı bu millet aziz millettir. Ama CHP’nin bozucu aklı Mustafa Kemal Atatürk ile Recep Tayyip Erdoğan’ı kavga ettirmeye çalışır. Kavga ettiremezsiniz. Her ikisi de bu milletin öz evladıdır. Bugün Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıktıklarını söyleyenler neden bugün aziz milletin yüzde 50 oyuyla Cumhurbaşkanı yaptığı ve Cumhurbaşkanı olarak, başkomutan olarak 15 Temmuz belasını bertaraf etmiş, Fırat Kalkanı Harekatı’nın kararını vermiş, Zeytin Dalı Harekatı’nın kararını vermiş olan Recep Tayyip Erdoğan’dan nefret ederler? Siz madem yerli ve millisiniz ve ‘Mustafa Kemal Atatürk’ü seviyoruz’ diyorsunuz. Mustafa Kemal Atatürk 1929’da milli siyaseti anlatıyor. Yerli ve milli olmak ne demektir bunu anlatıyor. Bu millet için ölüme koşanları tasvir ediyor. Ama siz bugün Türkiye düşmanı odaklarla birlikte hareket etmiyor musunuz?”

Seçimlerde partilere ittifak yapma imkanı da tanıyan tasarının Meclis’ten geçerek yasalaşmasının ardından artan ‘seçim güvenliği’ tartışmalarına da değinen Ünal şu ifadeleri kullandı: 

“1945’li yıllarda Amerika diyor ki ‘Siz biraz demokratikleşin’ İlk hareket olarak çok partili sisteme geçtik. Yani Demokrat Parti’nin kuruluşu olan 1946’da 2’nci Dünya Savaşı’nın sonuçlarından birisidir. Yani onların anlattıkları gibi, ‘İsmet İnönü çok demokrattır. Türkiye’yi çok partilileşmeye geçirdi’ diye anlatıyorlar ya. Hayır. 2’nci Dünya Savaşı’nda Almanya ve İtalya yenilince Rusya da bizi o dönem sıkıştırınca Biz Amerika’ya yaklaşmak istedik. Amerika da dedi ki bunlara ‘Siz biraz demokratikleşin bakalım’ İşte o dönemde Türkiye’de bir demokratikleşme başladı. Şimdi bunlar seçim güvenliğinden, sandık güvenliğinden bahsediyorlar ya. Geçmişte demokrasi tarihimize kara bir leke olarak düşecek neler yaptıklarını bir okumak lazım. İşte Demokrat Parti 1946-1950 ve sonrasında, ‘Yeter, söz de karar da milletindir’ dedi ve bu millet mücadelesi o günden bu güne devam ediyor.”