Gündem

Akit yazarı: Devlette yerli ve milli bir temizlik yapılmalı

"Ülkemizin ciddi bir zihniyet reformuna ihtiyacı var"

27 Nisan 2017 14:25

Akit yazarı Hüseyin Öztürk, Türkiye'nin ciddi bir zihniyet reformuna ihtiyacı olduğunu öne sürerek "Türkiye’nin yerli ve milli bir temizlikten geçmesi şarttır. Bundan kaçmamalı ve kaçınmamalıdır. Milli ve yerli bir ruhla harekete geçmeden, Avrupa’nın sarhoş itlerinin ulumalarını susturamayacağız demektir" ifadesini kullandı.

Hüseyin Öztürk'ün "Yerli ve milli bir temizlik" başlığıyla yayımlanan (27 Nisan 2017) yazısı şöyle:

Devletsiz millet olmadığına göre, milletsiz devlet de olmaz.

Bin yıllık “milletli bir devletten”, son doksan yılda milletimiz kendi kurduğu devletinden uzak tutulmaya çalışılmıştır.

Doksan yıldır resmi ideolojinin sürekli halkımızla çatışmasının sebebi, milletin kurduğu devleti, insanlarımızı hiçe sayarak yönetme baskısının neticesidir.

Şimdi nihayet milletimiz devlet başkanını, yönetme yetkisi vereceği insanları kendi seçecek ve ülkemizi kimin yönetmesini istiyorlarsa onları iş başına getirecektir.

Peki, şimdiye kadar yapılan seçimler böyle değil miydi? Böyle miydi?

Böyle olsaydı neden her seçimde halkın beş yılda bir hatırlandığı dile getirilirdi.

¥

Erdoğan iş başına gelinceye kadar hangi vatandaşımız, devletin kapısını yüreklilikle çalabilmekteydi. Devletin şefkatli elini üzerimizde hissedileli kaç yıl oldu?

Devletin şefkat eli halkımızın üzerinde hissedildikçe, içerideki ve dışarıdaki kemirgen ve sömürgenler hop oturup hop kalkmaya başladı.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin dün yayınlanan, “Türkiye’nin denetim sürecine alınmasına dair raporu” bunun göstergesidir.

AKPM’nin Strazburg’da yapılan 2017 Bahar Dönemi Genel Kurulunda “Türkiye’de Demokratik Kurumların İşleyişi” konulu raporu onaylandı.

Türkiye’nin de çok umurundaydı. Hükümet kanadından peş peşe açıklamalar geldi ve ne devlet ne de yerli ve milli düşünce sahibi halkımız tınmadı.

Bizim geleneklerimizde her havlayana kemik atmazlar. Haçlı kinlerini demokratik kurumlar üzerinde kusan bu alçaklar, önce dönüp kendilerine bakmalılar.

¥

Bir milletin devletine; özüyle, sözüyle, tarihiyle, kültürüyle, değer yargılarıyla sahip olamaması ne büyük acıdır.

Bu acıyı, yüzyıldır batıya peşkeş çekilmek istenen millet olarak biz biliriz. “Artık buacılar son bulsun” diye halkoylamasıyla, milletimizin devletine sahip çıkması sağlanmıştır.

Şimdi ülkemizin ciddi bir zihniyet reformuna ihtiyacı vardır. Halkoylaması bu reformun gerçekleşmesi için vize vermiştir.

Türkiye’nin yerli ve milli bir temizlikten geçmesi şarttır. Bundan kaçmamalı ve kaçınmamalıdır.

Milli ve yerli bir ruhla harekete geçmeden, Avrupa’nın sarhoş itlerinin ulumalarını susturamayacağız demektir.

Dışarıdan ve içeriden devletin mekanizmasına yerleşmiş, en ince kan damarlarına kadar sızmış büyük sayıdaki kene, parazit ile kan kaybetmeye vakit yoktur.

Bu temizlik yapıldığında devletimiz de milletimiz de rahat nefes alacak, dinamizm kazanacaktır. Ve işte o zaman gerçek ve yeniden doğuşumuz başlayacaktır.

¥

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bildiği ve anlatmaya çalıştığı ve fakat bir kısım “madde tapıcılarının” anlamadığı şu gerçeği de hatırlatalım.

İnsanların bütün hareketlerine, maddi düşüncenin hâkim olduğu yerde, manevi değer ve bağlar zayıflar.

Aziz topraklarımızda milli ve manevi değerleri güçlendirmeden, “İstiklal ve İstikbal” hâkimiyetimiz imkânsızdır.

Bu hususları dikkate alarak ülkemizin kovulmuş ve unutturulmaya çalışılan tarihiyle, kültürüyle, milli ve manevi değerleriyle yeniden buluşması ve yoluna devam etmesi elzemdir.