Dünya
Deutsche Welle

AİHM’de Perinçek davasında son perde

İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde İsviçre’ye karşı açılan ifade özgürlüğü davasının temyiz duruşması Strasbourg’da yapıldı.

28 Ocak 2015 19:22


Duruşmaya Doğu Perinçek ve İsviçre hükümeti dışında, müdahil olarak Türk ve Ermeni hükümetleri de katıldı. Duruşmada Perinçek ve Türk hükümeti hukuksal çerçevede savunma yaparken, Ermenistan hükümeti adına yapılan savunmaların AİHM’yi 1915 olaylarının "soykırım" olduğuna ikna etmeye yönelik olduğu gözlemlendi. Ermenistan hükümeti adına, insan hakları uzmanı Avustralya kökenli İngiliz avukat Geoffrey Robertson ve Amerikalı aktör George Clooney’nin eşi Lübnan asıllı İngiliz avukat Emel Alumuddin Clooney yaptı.

Perinçek ve avukatları, Perinçek’in İsviçre’nin iddia ettiği gibi "nefret suçu" işlemediğini belirtip, "soykırım" teriminin hukuksal bir kavram olduğu yönünde savunma yaptı.

Perinçek, yaklaşık 2,5 saat süren duruşmanın ardından şöyle konuştu: "Avrupa’nın ifade özgürlüğü, batı demokrasi geleneği tekrar AİHM’de tartışıldı. Hiç kimse mahzunları susturamaz. AİHM Ermeni olaylarını, Yahudi soykırımıyla karşılaştırılmasının yanlışlığını tekrar, önceden olduğu gibi yineledi. Mahkeme Yahudi soykırımıyla Ermeni sorunlarının aynı olmadığını, eşitleştirilmesinin yanlışlığına dikkat çekti. İsviçre hükümetinin kararı, diğer batılı ülkelerin vermiş olduğu kararı bozuyor. Çünkü bundan sonra kimse Türkler soykırım yapmıştır diyemez. Bu dava bir örnektir. İfade özgürlüğü yeniden AİHM’de tartışmaya açılmıştır. Avrupalılar, Türkler, Müslümanlar önyargı, kin, nefret her türlü dolduruşa karşı olmalıdır. Herkes kardeşçe, vakur bir şekilde yaşamalıdır. Türk ve Müslümanlara özgürlük eşittir, Avrupa’da hoşgörü. Türkleri aşağılayan soykırım iddiaları artık çürümüştür. Bundan sonra kimse bizi asılsız sözde soykırım iddialarıyla suçlayamaz". Perinçek, konuşmasında, "Ermeni düşmanı olmadığını" da söyledi.

‘Dava 1915 olaylarıyla ilgili değil'

Türk hükümeti adına savunma yapan Alman avukat Stefan Talmon ise davanın "1915 olaylarıyla ilgili olmadığını" ve İsviçre'nin Perinçek’i yargılarken kullandığı yöntem ve tezlerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'yle bağdaşmadığını söyledi. Alman avukat, Perinçek'in hiçbir zaman Ermenileri hedef almadığını, "soykırımın uluslararası bir yalan" olduğuna dair ifadelerinin de Ermenileri aşağılayıcı sayılamayacağını sözlerine ekledi.

İsviçre hükümeti adına söz alan avukat Frank Schürmann, savunmasının başında, davayı temyize taşıma hedeflerinin AİHM’ye "Ermeni soykırımının varlığını kabul ettirmek olmadığını" söyledi. Buna rağmen, "Ermeni soykırımını reddin soykırım kurbanlarının torunlarının haklarının ihlali olduğu" gerekçesiyle Perinçek’in nefret suçundan yargılandığını anlattı. İsviçreli avukat, soykırım kavramının hukuksal tanımının "önemsiz ve göreceli" olduğunu da savundu. AİHM’in, Perinçek davasında İsviçre'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10’uncu maddesini ihlal ettiği yönünde aldığı ilk kararı kabul etmediklerini belirtti.

Söz konusu kararın yeterli çoğunlukla alınmadığını belirten Schürmann, İsviçre'nin "Ermeni soykırımı" iddialarını suç sayan yasa ile ilgili değişiklik yapacağı yönündeki iddiaların da gerçeği yansıtmadığını söyledi. Bu noktada yapılan 16 yasa değişikliği başvurusunun 15’nin reddedildiğini aktaran Schürmann, soykırımı inkârın da soykırım gibi insanlığa karşı suç olduğunu savundu.

‘Yaşananlar insanlık suçu'

Ermenistan hükümeti adına savunma yapan Ermeni avukat Gevorg Kostanyan, hukuksal çerçeve dışına çıkıp, Osmanlı İmparatorluğu’nun planlı ve sistematik biçimde Ermenileri "katlettiğini" anlattı. Ermeni hükümetinin avukatlarından Geoffrey Robertson da aynı çizgide savunma yaptı. Osmanlı İmparatorluğu'nun hedefinin "Ermeni sorununu ortadan kaldırmak" olduğunu savunup, yaşananları "insanlık suçu" olarak tanımladı. Talat Paşa’yı "Osmanlı Hitler’i" olarak tanımlayan Robertson, Doğu Perinçek için de "profesyonel soykırım inkârcısı" ifadesini kullandı.

Davada yapacağı savunma merakla beklenen Emel Clooney, konuşma süresini "Ermeni soykırımı"nın varlığı konusunda Avrupalı yargıçları ikna etmeye ayırdı. Sadece 8 dakika konuşabilen Clooney, 1915 olaylarıyla ilgili tüm kanıtların "soykırım niyetini gösterdiğini" söyledi. AİHM’nin ilk kararını veren 2'nci Daire'nin belgelere gerek duymadığını ya da şahit dinleme zahmetinde bulunmadığını savundu. 1920’de Osmanlı’nın Sevr Antlaşması'nda katliamların sorumlularını yargı karşısına çıkarma sözü verdiğini söyleyen Clooney, Ermenistan'ın ifade özgürlüğünü sınırlandırmak için değil, aksine ifade özgürlüğünü de savunmak için davaya müdahil olduğunu dile getirdi. Türkiye’yi de ifade özgürlüğü sicilinden ötürü eleştirdi. Clooney, Talat Paşa’nın "Türkiye’de Hristiyan istemediği için soykırıma giriştiğini" ve "1915 olayları temelinde soykırımdan yargılandığını" öne sürdü.

Doğu Perinçek Clooney'nin Talat Paşa ile ilgili sözlerine itiraz etti. Talat Paşa’nın 19’uncu yüzyılda Ermeni organizasyonlarıyla beraber II. Abdülhamit’e karşı mücadele verdiğini anlattı.

Davaya bakan 17 yargıçlı Büyük Daire’nin kararı bu yılın ikinci yarısından önce beklenmiyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle