Gündem

Ahmet Sever mahkûm edilirken Dink'in 'Türklüğü aşağılama' iddiasıyla aldığı mahkûmiyet kararı emsal oldu!

Mahkeme, "halkın trollerin başında kimin olduğunu bilmesinde kamu yararı olmadığını" savundu

21 Şubat 2017 10:10

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün basın danışmanı Ahmet Sever’in, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mustafa Varank’a hakaret ettiği gerekçesiyle mahkûm edilmesine ilişkin kararın gerekçesi tamamlandı. Mahkeme, Sever’i mahkûm ederken Dink’in “Türklüğü aşağılama” suçundan aldığı mahkûmiyet kararını hukuka uygun bulan Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararını emsal gösterdi. Türkiye, Yargıtay’ın söz konusu kararı nedeniyle AİHM’de mahkum olmuştu. 

Cumhuriyet'ten Kemal Göktaş'ın haberine göre, mahkemenin Sever’e ilişkin kararında ayrıca, "halkın trollerin başında kimin olduğunu bilmesinde kamu yararı olmadığı" da savunuldu.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Varank’a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada Sever’i 10 bin 620 lira para cezasına mahkûm etmesine ilişkin kararın gerekçesini tamamladı.

Mahkeme, Sever’in, Cumhuriyet gazetesine verdiği söyleşide kullandığı ifadeler nedeniyle hakaret suçunun işlendiği sonucuna vardı. Basın ve ifade özgürlüğünün kullanımının sınırsız olmadığı savunulan kararda "Erdoğan’ın baskı ve sindirme politikasını yaşama geçirmek için partililer dahil herkese karşı İstanbul’da belirli yerler oluşturarak hakaret etmek, manevi linç, iftira gibi hususları aracı kılarak trollemek üzere bir şebeke oluşturup bunu yönetip başında olmak şeklinde müdahil asile (Varank’a) yöneltilen fiil isnadı ile hakaret suçu oluşmuştur" dendi.

Dink’i mahkûm eden karar emsal

"Hukuka uygunluk nedenleri” yönünden bu ifadelerin tartışılması gerektiği belirtilen kararda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dink’in mahkûm edilmesine ilişkin 11/07/2006 tarihli 169-184 nolu kararından şu alıntılar yapıldı:

"Eleştirinin sert bir üslupla yapılması kaba olması ve nezaket sınırlarını aşması eleştirinin eğitim ve kültür düzeyine bağlı bir olgu ise de kurumlar eleştirilirken görüş açıklama niteliğinde bulunmayan küçültücü, aşağılayıcı ifadeler kullanılmamalı, düşünceyi açıklama sınırları içinde kalınmalı, başka bir anlatımla onların saygınlığının zedeleyici veya yok edici varlık nedenlerini tartışılır hale getiren hareketlerden kaçınılmalıdır. Bu kapsamda herhangi bir düşünce açıklaması olarak değerlendirilemeyecek beyanlar ve açıklamalar hukukun korumaya aldığı düşünce ve ifade hürriyeti kavramı dışına taşacağından fiile hukuka uygunluk niteliği kazandıracak eleştiri hakkı olarak değerlendirilmesi de olanaksız hale gelecektir."

Yasalardan önce uygulanmalı

Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink, bir yazısında kullandığı ifadeler nedeniyle "Türklüğü aşağılama" iddiasıyla yargılanmış ve mahkûm edilmişti. Bilirkişilerin Dink’in dava konusu sözlerle "Türklüğü aşağılamadığı, diaspora Ermenilerini eleştirdiği" yönündeki raporlarına rağmen verilen mahkûmiyet kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onanmıştı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu itirazı reddedince Dink AİHM’ye başvurmuştu. AİHM, Dink cinayetinden sonra verdiği kararda, Genel Kurul kararının düşünce ve ifade özgürlüğünü ihlal ettiği sonucuna varmıştı. Anayasanın 90. maddesine göre AİHM kararlarının iç hukukta yasalardan da önce uygulanması gerekiyor.