Medya

Ahmet Hakan: Devlet Bey, ben dönenleri çok severim...

"Dönüşün hesaplaşması yapılmalı"

20 Ocak 2017 10:34

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik olarak "Ben dönenleri çok severim. Yani yeri geldiğinde bakış açısını değiştirmeyi başaranları. Yani koşullar değişince yaklaşımını farklılaştıranları. Yani dün a dediğine bugün b deme cesaretini gösterenleri. Çok ama çok severim. Ama bir şartla! Dönüşün hesaplaşması yapılacak" dedi.

Ahmet Hakan'ın "Devlet Bey'e 'dönmek' konulu bir açık mektup" başlığıyla yayımlanan (20 Ocak 2017) yazısı şöyle:

Sevgili Devlet Bey...

Ben dönenleri çok severim.

Dönenleri...

Yani yeri geldiğinde bakış açısını değiştirmeyi başaranları...
Yani koşullar değişince yaklaşımını farklılaştıranları...
Yani dün a dediğine bugün b deme cesaretini gösterenleri...

Çok ama çok severim.

Ama bir şartla!

Dönüşün hesaplaşması yapılacak!

Yani dönen kişi, çıkacak diyecek ki...

“Ben dün a diyordum, bugün b diyorum, çünkü...”

Bir insanın dönüşünün cesur bulunabilmesi için...
Bir insanın “dönek” diye küçümsenmemesi için...
Bir insanın dönüşüne kimsenin laf edememesi için...

Bu hesaplaşmayı yapması şarttır.

Sevgili Devlet Bey...

Mesele sizin daha düne kadar “Kahrolsun başkanlık sistemi” derken bugün “Yaşasın başkanlık sistemi” demeniz değildir.

Mesele...

Sizin dün öyle derken bugün böyle demenizin doğru dürüst bir hesaplaşmasını yapmamanızdır.

Lütfen çıkın ve açıklayın kamuoyuna...

Deyin ki:

“Ben düne kadar iflah olmaz bir başkanlık sistemi karşıtıydım ama bugün bu fikrimden vazgeçtim. Çünkü şu oldu, bu oldu, şöyle oldu, böyle oldu...”

Sevgili Devlet Bey...

Ancak bu şekilde kurtulabilirsiniz “Dün öyle diyordun, bugün böyle... Ne iş” falan tarzı her türlü tezvirattan...

Ben bu el ele tutuşmayı şu nedenle pek sevdim


CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ile Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Meclis’te anayasa değişikliği için oy kullanırlarken...

El ele tutuştular.

Kıyamet kopuyor.

“Bu da nesi!” deniliyor.
“Olmaz böyle şey!” deniliyor.
“E hani siz kavga ediyordunuz?” deniliyor.

Deniliyor da deniliyor.

Oysa ben bu el ele tutuşma fotoğrafına bayıldım.

Şu beş nedenle:

BİR: El ele tutuşmasını bilmeyenlerin kavga etmeye de hakları yoktur.

İKİ: Isırmak, yumruk atmak, boğaz sıkmak yerine el ele tutuşmak çok daha janti bir harekettir.

ÜÇ: Birbirlerini kıyasıya eleştiren kişilerin medeni ilişkilerini sürdürebilmeleri ancak tebrik edilir.

DÖRT: Kavga fotoğrafına da el ele tutuşma fotoğrafına da bozuluyor olmak, sağlıklı bir ruh haline işaret etmez. 

BEŞ: El ele tutuşma fotoğrafından rahatsız olanların, “cepheleşme var, kutuplaşma var” falan diye ağlaşmaya hakları yoktur.