Gündem

AGİT'den seçimlere basın özgürlüğü ve Cumhurbaşkanı'na tarafsızlık eleştirisi

Seçim gününde, AGİT PA’dan 57 parlamenter gözlemci, AKPM’den 36 parlamenter gözlemci ve AGİT/DKİHB’den 36 uzun dönemli gözlemci ve uzman olmak üzere, 96 gözlemci görev aldı

09 Haziran 2015 22:57

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (AGİT/DKİHB), AGİT Parlamenter Asamblesi (AGİT PA) ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) 7 Haziran Seçimleri sonrası İlk Bulgular ve Sonuçlar Raporu’nu yayınladı. Raporda seçim kampanyası boyunca hükümet aleyhine yöneltilen eleştirilerde ifade ve basın özgürlüğünün kısıtlandığı vurgulandı. Raporda “Cumhurbaşkanı veya Başbakan için organize edilen etkinlikler lehine karar verilerek muhalefet partilerine ait mitinglerin iptal edildiği ya da kısıtlandığı istisnai durumlar oldu” ifadesi yer aldı.

Bianet’te yer alan habere göre, AGİT Dönem Başkanı, 7 Haziran seçimleri Kısa Dönemli Gözlem Heyeti’nin Başkanı ve Özel Koordinatör olarak Vilija Aleknaite-Abramikiene (Litvanya) görevlendirilmişti.

Seçim değerlendirmesi seçimin AGİT taahhütlerine ve Avrupa Konseyi standartlarına uyumlu olup olmadığının yanı sıra demokratik seçimler için gereken uluslararası yükümlülükler ve yerel mevzuata uygunluğunu belirlemek için de yapıldı.

6 Mayıs’ta Türkiye’ye gelen heyet, seçim öncesi gözlem ve incelemeler yürüttü ve bu süreçte bianet’i de ziyaret ederek seçim süreci hakkında bianet Yayın Yönetmeni Haluk Kalafat’tan seçim süreci hakkında bilgi aldı.

Heyet ara raporunu 2 Haziran günü yayınladı.

İlk Bulgular ve Sonuçlar Hakkında Raporu ise bugün açıklandı. AGİT/DKİHB, olası iyileştirmeler için tavsiyeler içeren kapsamlı bir nihai raporu, seçim sürecinin tamamlanmasını takiben yaklaşık sekiz hafta sonra hazırlayacak. Nihai rapor 5 Temmuz 2015 tarihinde gerçekleşecek olan Daimi Komite Toplantısı’nda sunacak.

 

Katılım ve propaganda hakkı

 

- Eğer tümüyle ve etkin şekilde uygulanırsa, yasal çerçeve genel olarak demokratik seçim yönetimi için olanak sağlıyor. Anayasada ve genel olarak mevzuatta seçme ve seçilme haklarının yanı sıra, toplanma, toplantı ve ifade özgürlüğü de belirli bir dereceye kadar gereğinden fazla sınırlandırılıyor.

- Seçmenlerin aktif ve yüksek katılımı gösterdi.

- Seçmenler çok sayıdaki siyasi parti arasından seçim yapabildi ama yüzde 10’luk seçim barajı siyasi çoğulculuğu sınırlandırıyor. Seçime yirmi parti ve 165 bağımsız aday katılarak seçmenlere çok sayıda seçenek sunuldu.

- Adaylar genel olarak özgürce ve kapsamlı bir şekilde kampanyalarını yürütebilmişlerdir. Ancak, Cumhurbaşkanı veya Başbakan için organize edilen etkinlikler lehine karar verilerek muhalefet partilerine ait mitinglerin iptal edildiği ya da kısıtlandığı istisnai durumlar oldu.

- Cumhurbaşkanı’na hakaret içerdiğine hükmedilen belirli birtakım muhalefet afişlerinin kaldırılması için ceza mahkemeleri tarafından iki karar alındı.

- Seçim kampanyası sırasında genel olarak temel özgürlüklere saygılı davranıldı. Ne yazık ki, bazıları ölümle sonuçlanan çok sayıda ciddi olay yaşandı.

- Seçim kampanyaları parti bürolarına yönelik çok sayıda saldırı ve bir takım fiziksel saldırı olayları ile zarar gördü.

- Basın özgürlüğü önemli endişelerin olduğu bir alandı; iktidar partisi aleyhinde eleştiri yapan basın kuruluşları ve gazeteciler seçim kampanyası süresince baskı ve gözdağına maruz kaldı.

- Özellikle Cumhurbaşkanına hakaretin ceza gerektiren bir suç sayılması ifade özgürlüğünü ve seçim kampanyalarını kısıtladı.

- Olumlu bir adım olarak, herhangi bir dilde veya lehçede propaganda yapma özgürlüğü Mart 2014 itibariyle tesis edildi.

 

Seçim sistemi eşit oy ilkesiyle uyumlu değil

 

- Yasayla belirlenmiş olan sandalyelerin 550 milletvekili arasında dağılım yöntemi oyların ağırlığında belirgin farklar olması nedeni ile uluslararası eşit oy ilkesi ile uyumlu değildir.

 

YSK şeffaf değil

 

YSK tarafından toplam 73.988.955 adet oy pusulası basıldı. 405 adetlik, 390 adetlik ve 200 adetlik paketler halinde basımı yapılan oy  pusulalarının sırasıyla köylerde, mahallelerde ve ülke dışında bulunan seçim sandıkları için dağıtıldı.

Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun'a göre basılan oy pusulası sayısı toplam kayıtlı seçmen sayısının yüzde 15’inden fazla olmamalı ve Temel Hükümler Hakkında Kanun ve Milletvekili Seçimi Kanunu ise her bir sandığa bir adet 400’lük paketlik oy pusulası sağlanması şartı koyuyor. 405 ve 390 oy pusulası olan paketlerin basılması ve az sayıda seçmene sahip olanlar da dahil olmak üzere, ülke içindeki tüm sandık kurullarına dağıtılması gerekiyordu. Sonuçta toplam seçmen sayısına kıyasla 17.380.177 yedek oy pusulası basılıp dağıtıldı.

Raporda fazla basılan oy pusulaları tartışmaları üzerine YSK’nın uygulaması böyle tanımlandı ve genel olarak Kurul’un seçimi profesyonel bir şekilde yönettiği belirtildi.

 

YSK’nın sorunları ise şöyle sıralandı.

 

- Seçim kurullarının toplantıları halka açık değil. Tüm YSK kararları internet sayfasında ilan ediliyor. YSK tarafından sadece seçim gününe kadar olan seçim yönetimi faaliyetlerini kapsayan bir seçim takvimi yayınlandı, seçim günü sonrası faaliyetlerine ilişkin son tarihlere açıklık getirme fırsatı değerlendirilemedi.

- YSK tarafında daha fazla şeffaflık, seçimle ilgili sürece yönelik güvenin artmasına hizmet edebilirdi.

- Seçim idaresi ve propagandayı konularını de içeren bazı YSK kararları mevzuatla uyumlu değildir. Cumhurbaşkanı’nın seçim kampanyasına dahil olması ile ilgili birkaç YSK kararında karşı oy bulunmaktadır.

 

Yurtdışı oyları

 

- Memnuniyetle karşılanan bir gelişme olarak, bu seçim yaklaşık 3 milyon seçmenin yurtdışında oy kullanma imkanına sahip olduğu ilk milletvekili seçimi olmuştur. 54 ülkede yurtdışında oy kullanma uygulaması olmasının yanı sıra gümrük noktalarında da seçmenler oy kullanabilmişlerdir.

 

Cumhurbaşkanının tarafsızlığı

 

- İktidar partisi ve diğer adaylar arasındaki kutuplaşma kayda değerdir ve cepheleşmeye sürükleyen propaganda konuşmalarının sıklıkla kullanımı göze çarpmıştır. Seçim kampanyalarında en fazla ağır basan konu, Cumhurbaşkanı ve iktidar partisi tarafından savunulan ve diğer adaylar tarafından karşı çıkılan hükümet sisteminin başkanlık sistemi yönünde değiştirilmesi konusu olmuştur.

- Anayasa kapsamında bir partiye bağlı olmaması ve görevlerini tarafsız olarak yerine getirmesi mükellefiyeti getirilmiş olmasına rağmen, Cumhurbaşkanı seçim kampanyasında etkin bir rol oynamıştır.

- Cumhurbaşkanı devletin başı olarak, yerel yetkililer ile yan yana, olağan üstü sayıda kamu etkinliğine katılmış, ancak bu etkinlikler iktidar partisinin yararına ve muhalefetteki kişilerin aleyhine seçim propagandası fırsatı olarak kullanılmıştır. Cumhurbaşkanı’nın seçim kampanyası faaliyetleri ve devlet televizyonunda geniş çaplı yer alma da dahil olmak üzere, kamu kaynaklarının kötüye kullanımının durdurulması için gerekli olan eylemlerin yapılması çağrısında bulunan, çok sayıda şikayet başvurusu yapılmıştır. Cumhurbaşkanı tarafından propaganda yapılması yasal çerçevede yer alan seçim kampanyası kurallarını ihlal etmiştir ve

- YSK çeşitli muhalefet partilerinden ve milletvekillerinden Cumhurbaşkanı’nın seçim kampanyasına dahil olmasına yönelik 13 şikayet başvurusu aldı.

- Cumhurbaşkanı halka yönelik konuşmalarında sıklıkla adaylara atıfta bulundu. Cumhurbaşkanı sırasıyla yüzde 40, yüzde 46 ve yüzde 30 oranları ile TRT1, ATV ve NTV kanallarının siyasi ve kurumsal aktörler ile ilgili yayınlarında belirgin şekilde yüksek yayın süresine sahip olmuştur. Bir takım siyasi partiler ve milletvekilleri tarafından YSK ve Anayasa Mahkemesi’ne Cumhurbaşkanı’na yönelik yayınları da içeren şikayet başvurularında bulunuldu; tüm şikayetler reddedildi.