Politika

Adalet Bakanı: Cezaevlerinde salt gazetecilik yaptı diye tutuklu hiçbir kimse yok!

"baktığımızda, anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak, silahlı terör örgütüne üye olmak, yağma, kasten öldürme, mühür bozma, silahlı tehdit, hakaret, uyuşturucu madde ticareti, örgüt propagandası yapmak, tehlikeli maddeleri taşımak..."

12 Ocak 2017 14:36

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye cezaevlerinde salt gazetecilik yaptı diye tutuklu hiçbir kimse yoktur" dedi. "Adam öldürmekten içeride yatan gazeteciler olduğunu bunları kimsenin dile getirmediğini" iddia eden Bozdağ’ın gazetecilerin suçlarıyla ilgili yaptığı "anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak, silahlı terör örgütüne üye olmak, uyuşturucu madde ticareti" gibi sözlerine CHP’li Barış Yarkadaş, "Hüsnü Mahalli'nin iddianamesi bile yok. Ahmet Şık terörist mi? Gazeteci, Sayın Bakan" diye seslendi. Konuşmasını sürdüren Bozdağ, "Onun için, hiç kimse gazetecilik yaptı diye içeride değil. Onlarla ilgili bir suç isnadı var" dedi.

TBMM Genel kurulu tutanaklarına yansıyan konuşmalar şöyle:

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; yargıyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kaç kanun yasalaştı, buna dair bir rakam verme imkânım şu anda yok çünkü bunları tek tek incelememiz, bakmamız gerekir. Ama, kanunlar toplumsal ihtiyaçları karşılamak için Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çıkarılmaktadır. Bir kanun sorunu çözmek ve daha iyi alanı düzenlemek maksadıyla çıkarılıyor. Sorun çözüldüğünde zaten mesele yok, daha iyisi olduğunda gene mesele yok. Ama, çıkardığınız kanun eğer amaçladığınız sorunu çözmüyorsa, hedefi gerçekleştirmiyorsa o zaman "Biz bu kanunu bir ay önce çıkarmıştık, bir sene önce çıkarmıştık, aman bir daha çıkarmayalım." demek de doğru değildir çünkü Parlamento bugüne kadar çıkardığı binlerce kanun içerisinde o kanunlarda defalarca, yüzlerce değişiklik yapmıştır. Her kanunda var, her dönemde bu var. Bunlar tamamıyla ihtiyaçlarla alakalı bir husustur, bu zaman zaman yapılır.

 Bir başka konu, tabii Türkiye cezaevlerinde şu anda mesleği gazeteci olduğu hâlde tutuklu olan insanlar var, hükümlü olan kişiler de var. Ama şunu çok net söylüyoruz, her defasında da ifade ediyoruz: Türkiye cezaevlerinde salt gazetecilik yaptı diye tutuklu hiçbir kimse yoktur. Eğer bir kişi -mesleği gazeteci ama- diyelim ki uyuşturucuda suçüstü yapılmışsa yani mesleğinin gazetecilik olması onun yargılanmasına, tutuklanmasına, mahkûm olmasına engel olabilir mi? Bakın, adam öldürmekten içeride yatan gazeteciler var ama onları kimse dile getirmiyor.

 ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ne alakası var?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bakıyorum, içeride tutuklu gazeteci sayısı, mesleği gazeteci olanların sayısı farklı ama dile getirilene bakıldığında, onların içerisinden bazıları özellikle seçilip gündeme getiriliyor. Bu da tabii bu yaklaşımın yanlış olduğunu göstermesi bakımından yeterlidir. Bakın, şu anda Türkiye cezaevlerinde tutuklu veya hükümlü bulunan, mesleği gazetecilik olan kişilere isnat edilen suçlara baktığımızda, anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak, silahlı terör örgütüne üye olmak, yağma, kasten öldürme, mühür bozma, silahlı tehdit, hakaret, uyuşturucu madde ticareti, örgüt propagandası yapmak, tehlikeli maddeleri taşımak… Bütün hepsini de yazmadı arkadaşlar. (CHP sıralarından gürültüler)

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Hüsnü Mahalli gazeteci değil mi Sayın Bakan?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Tamam mı, bunlar önemli şeyler.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Hüsnü Mahalli'nin iddianamesi bile yok. Ahmet Şık terörist mi? Gazeteci, Sayın Bakan.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Onun için, hiç kimse gazetecilik yaptı diye içeride değil. Onlarla ilgili bir suç isnadı var.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Ahmet Şık ne yaptı?

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Ahmet Şık'ın suçu ne Sayın Bakan?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bunları soruşturan savcılar var.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Akın Atalay'ın suçu ne? Hüsnü Mahalli'nin suçu ne?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bunlara ilişkin karar veren hâkimlikler, mahkemeler var. Bunu özellikle ifade etmek isterim.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Hüsnü Mahalli hangi suçu işledi?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Enis Berberoğlu…

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Ahmet Şık'a üç gün su verilmedi cezaevinde.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Onun kararını ben vermeyeceğim, mahkeme verecek, onun kararını onlar verecekler.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - İddianame hazırlamıyorlar Sayın Bakan, iddianame hazırlamıyorlar.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Siz kendinizi mahkeme yerine koymayın, hâkim, savcı yerine koymayın.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Sayın Bakan, iddianame hazırlamıyorlar. Hüsnü Mahalli cezaevinde felç olma riskiyle karşı karşıya.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bunlara dair biz karar veremeyiz. Ben bunlara dair karar verme yetkisine sahip değilim. Ben sadece soruşturma dosyalarında hüküm giymişse hüküm verilmiş olan dosyalardaki isnatlardan bahsediyorum yoksa onlarla ilgili kararı elbette biz vermeyeceğiz.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, iddianame hazırlanmıyor, gazeteciler on aydır cezaevinde.

 ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Enis Berberoğlu'yla ilgili husus: Şu anda Anayasa'ya eklenen geçici maddeyle dokunulmazlığı kaldırılan fezlekelerden biriyle ilgili süren bir yargılama var ve bu yargılamayla ilgili devam eden bir süreç var. Yargılama devam ettiği için bizim buna bir şey söyleme imkânımız yok. Yani, dokunulmazlığı kaldırılmadan kendisine yönelik başlatılmış bir soruşturma şeyi, hani öyle ifade ediliyor, "Fezleke düzenlenmesi lazım. Böyle bir şey olmadan nasıl yapılıyor?" deniyor; burada elimde bilgi notu. Dokunulmazlığın kaldırılmasından sonra yürüyen bir süreç var ve yargılama sırasında savcının verdiği bir mütalaa vardır. Bu, tamamen hukuk içinde ve Anayasa'ya uygun biçimde yürüyen süreçtir.