Gündem

Abdullah Gül, Sarkisyan ile görüşme kararını nasıl aldı?

Abdullah Gül, 2008'de Sarkisyan'ın daveti üzerine Ermenistan'a gitmeye gazeteci Murat Yetkin'in mülakatını okuduktan ve söylediği selama beklediği karşılık aldıktan sonra karar vermiş

20 Ekim 2014 12:06

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan ile görüşmek için 2008’de Ermenistan’a gitme kararını, Radikal yazarı ve Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin’in Sarkisyan ile yaptığı röportaj sonucu aldığı iddia edildi.

Exeter Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Gerald MacLean’in “Abdullah Gul and The Making of Modern Turkey” adlı kitabında Abdullah Gül’ün bu kararı nasıl aldığını anlattı.

Gerald MacLean’in yazdığı “Abdullah Gül and The Making of Modern Turkey” adlı kitapta, 11’inci Cumhurbaşkanı Gül’ün Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan’la 2008’de görüşme kararını, gazeteci Murat Yetkin’in Sarkisyan’la yaptığı röportajı okuduktan sonra aldığı öne sürüldü.

Exeter Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı Profesörü Gerald MacLean’in 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü anlattığı “Abdullah Gül and The Making of Modern Turkey” adlı kitapta, Gül ile Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan’ın 2008’deki görüşmesine dair çarpıcı bir bilgi yer aldı.

Sarkisyan’ın 6 Eylül 2008’de Türkiye ve Ermenistan’ın futbol milli takımlarının Dünya Kupası eleme maçları kapsamında Erivan’da yapacağı maçı birlikte izleme daveti hakkındaki bölümde MacLean, Gül’ün gazeteci Murat Yetkin’den Sarkisyan’a bir mesaj iletmesini istediğini belirtiyor. MacLean Gül’ün, Yetkin’in Sarkisyan’la yaptığı ve Radikal’de yayımlanan söyleşisini okuduktan sonra Erivan’a gitmeye karar verdiğini yazıyor. Murat Yetkin’in 27 Ağustos’ta Sarkisyan’la yaptığı söyleşinin yayınlanmasının ardından, Gül’ün de 28 Ağustos’ta Radikal’e bir röportaj verdiği bilinirken, kitapta olayın anlatıldığı bölüm şu şekilde:

“Türkiye ve Ermenistan arasında diplomatik ilişkiler olmadığı için Abdullah Gül, Sarkisyan’la doğrudan ve kişisel iletişim kurmak için normal kanalları kullanamadı; dolayısıyla liberal-sol gazete Radikal’de yazan gazeteci Murat Yetkin’in yardımını almak gibi yaratıcı bir adım attı.

Murat Yetkin, Devlet Başkanı Sarkisyan’la Erivan’da bir röportaj ayarlamıştı. Yetkin, daha sonra olayı şöyle anlattı:

‘Çankaya Köşkü’nden üst düzey bir yetkili 26 Ağustos’ta bana, Gül’den bir mesaj iletip iletemeyeceğimi sormak için telefon açtı. Mesajda Gül selamlarını ve iyi dileklerini iletiyor ve Sarkisyan’la Astana’da bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtiyordu. Dolayısıyla iki başkan Kazakistan’ın başkenti Astana’da buluşmuştu.’ Yetkin’in gözlemlediği üzere, devlet ilişkilerinde bir gazeteciyi aracı olarak kullanmak futbol maçıyla ilgili güvenilir bir ‘karar belirtisi’ değildi, ancak ‘karşılıklı iyi niyetin anlaşıldığını gösterdi.’ Yetkin’in Sarkisyan’la görüşmesinin haberini okuyunca Gül, daveti kabul edeceğini açıkladı.”

Yetkin bu anlatım üzerine şunları söyledi: “Dünya kupası kuraları çekilip Türkiye Ermenistan’la eşleşince, bu maçı izlemek için Cumhurbaşkanı Gül’ün gidip gitmeyeceği, iki ülke ilişkilerinin bu vesileyle düzelip düzelmeyeceği konuşulur olmuştu. Ben de az çok deneyimli bir diplomasi muhabiri olarak uluslararası kaynaklarımı kullanarak Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’dan bir mülakat koparmıştım.

Söz konusu telefon görüşmesi ben zaten mülakat için Erivan’a gittikten sonra gerçekleşti. Bir selam ve iyi niyet iletme ricasıydı. Gül’ün selamını ilettim, Sarkisyan’ın selamını da geri getirdim. Gül de bana verdiği cevabı mülakatta Sarkisyan gibi olumlu bir yaklaşım sergilemişti, bunları o zaman Radikal’de yayımladık.

MacLean’in Gül’den onay aldığını düşündüğüm ifadesinden, Gül’ün maç için Erivan’a gitme kararını benim Sarkisyan ile mülakatımı okuyup getirdiğim selamı aldıktan sonra kararlaştırdığını okumaktan memnun oldum. Sonra gittik maçı beraber izledik, Sarkisyan da buraya geldi, Bursa’daki rövanş maçını izledi.

Benim yaptığım arabuluculuk değildi; zaten başarıya ulaşmış bir gazetecilik faaliyetinin bir aşamasında gelen bir selamı ve karşılığını iletmekti. Ülkelerin, halkların yakınlaşmasına küçük de olsa katkım olmuşsa bundan mutluluk duyarım, keşke devamı gelseydi.”