Gündem

Abdullah Gül kayıp trilyon davasıyla ilgili ifade verdi

11. Cumhurbaşkanı Gül'ün ifadesinin 45 dakika sürdüğü ortaya çıktı

19 Kasım 2014 14:03

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan’ın Refah Partisi liderliği dönemindeki 'kayıp trilyon’ soruşturması için dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına giderek ifade verdiği öğrenildi. Gül, o dönem cumhurbaşkanı olduğu için ifadesi alınmamıştı.

Hürriyet gazetesi yazarı Taha Akyol’un haberine göre, daha önce Cumhurbaşkanlığı dönemi bittikten sonra bu konuda savcılığa ifade vereceğini belirten Abdullah Gül, görevi sona erdikten sonra avukatı vasıtasıyla Anakara Cumhuriyet Başsavcılığa başvurarak ifade vermesi için gün tayin edilmesini istedi.

Dün Ankara’ya giderek akşam saatlerinde başsavcıya ifade veren Gül'ün bu hareketi basına duyurulmadı.

Abdullah Gül'ün kişisel internet sitesinde ifadeyle ilgili açıklamalara yer verildi. Açıklamada şöyle denildi:

"Abdullah Gül, “Olay tarihi itibariyle Refah Partisi’nin Dış İlişkiler’den sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı sıfatını taşıdığını, esasen parasal hiçbir konuda hak, yetki ve sorumluluğu bulunmadığını; bununla birlikte davada adıgeçen herkesin ifadesinin alınmış olması ve hukuka duyduğu saygı çerçevesinde ifade vermeye geldiğini” kaydetmiştir.

 “Kayıp trilyon” davasına bakan Ağır Ceza Mahkemesi’nin, kendisi gibi ilgisiz bütün parti yetkilileri hakkında ve özellikle de Refah Partisi’nin bu konularla ilgili Genel Muhasibi hakkında bile beraat kararı verdiğini hatırlatan Gül, “Hukukun tüm koşullarıyla eksiksiz ve kusursuz olarak işlemesi, hiçbir konuda en küçük bir kuşkunun hiçbir taraf için kalmaması maksadıyla bizzat ifade verdiğini” belirten Gül, bu işlemin tamamlanmasından ötürü duyduğu memnuniyeti ifade etmiştir."

Öte yandan, Hürriyet gazetesinden Dinçer Gökçe’nin haberine göre, Abdullah Gül’ün avukatı Ömer Küçüközcan, Ankara Adliyesi’ne mesai bitmek üzereyken gittiklerini ifade ederek “Doğru gittik o ifade verildi. Mesai bitmek üzereyken gidildi. 45 dakika civarı sürdü. Soruşturmaya konu olay ile ilgili Abdullah Bey’in hiçbir alakası olmayan bir konu. Tek sıfatı o dönem o partide genel başkan yardımcı olmasıydı. Ve Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıydı. Parasal konuda hiçbir hakkı yok, yetki yok. Kendisi ile aynı statüde bulunan parasal hiçbir hak ve yetkisi bulunmayan tüm insanlar zaman içinde bu dosyadan aklandılar. Beyefendi de dokunulmazlığı sebebi ile bu döneme geldi. Davet üzerine gittik. Konu ile ilgili bilgilerini sordular. Parasal konu ile hiçbir bilgisinin olmadığı, ilgisinin olmadığını açıkladı. Konu bundan ibaret… Nezaket kuralları çerçevesinde bir işlem yapıldı. Hukuk ‘bir daha gel’ derse gideriz, Ama hukukun ‘bir daha gel’ demesini gerektiren bir şey olduğunu düşünmüyoruz” dedi. Abdullah Gül’ün ifadesini, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zeki Bayrak’ın aldığı öğrenildi.

 

'Kayıp trilyon' davası neydi?

 

Kayıp Trilyon Davası 28 Şubat süreci sonrası Refah Partisi’nin 1998 senesinde kapatılmasından sonra aldığı 1 trilyon liralık hazine yardımını devlete iade etmemesi üzerine açılan davaydı.

Dava sonucu Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan ‘özel belgede sahtecilik suçundan’ 2 yıl 4 ay hapse mahkum olmuştu. Erbakan’ın bu cezası daha sonra ev hapsine çevrildi. Cezası daha sonra dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından affedildi. Kayıp Trilyon davası sonucunda Refah Partisi’nin 68 yöneticisi Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafında  1 yıl ile 1 yıl 2 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. Erbakan ev hapsi ve af sürecinden sonra siyasi haklarına yeniden kavuşmuştu.