Politika

Abdulkadir Selvi: Kemal Bey, 'büyük bomba' diye açıkladığı 'Man Adası' konusunda esip gürlemedi

"Kılıçdaroğlu’nun konuşması iki yerde çok alkışlandı"

12 Aralık 2017 06:38

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, TBMM'de yapılan bütçe görüşmelerinde izlenimlerini yazdı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun meclisteki kürsüye konuşmak için önce Başbakan Binali Yıldırım'ın daha sonra diğer bakanların katıldığını belirten Selvi, konuşmadan bir örnek vererek 'Man Adası' iddilaryla ilgili "Ha bir de Kemal Bey, “büyük bomba” diye açıkladığı Cumhurbaşkanı’nın yurtdışında parası olduğu konusunda esip gürlemedi. Hatta hiç değinmedi" yorumunda bulundu.

Abdulkadir Selvi'nin "Putin’in kararı Ankara’ya sürpriz oldu" başlığıyla yayımlanan (12 Aralık 2017) yazısı şöyle:

 

Bütçe görüşmelerini izlemek üzere Meclis’e girdiğimde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Enerji Bakanı Berat Albayrak’la karşılaştık. Çavuşoğlu’na, ”Brüksel’e gidecek misiniz?” diye sordum. "

Ha bir de Kemal Bey, “büyük bomba” diye açıkladığı Cumhurbaşkanı’nın yurtdışında parası olduğu konusunda esip gürlemedi. Hatta hiç değinmedi." 

“İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı için kaldım gitmeyeceğim” dedi.

Brüksel’den yeni dönen Hürriyet Daily News Ankara Temsilcisi Serkan Demirtaş aracılığıyla, AB konusunda yapılan hazırlıktan haberdar olduğum için sormuştum.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in, Suriye’den asker çekme kararını açıklaması “son dakika” olarak geçerken, iktidar kulisindeydim. Bakanlarla konuşma imkanım oldu. Rusya’nın asker çekme kararı Ankara açısından sürpriz olmuş. Dün geç saatlerinde gerçekleşen Erdoğan-Putin görüşmesinden sonra iki lider Suriye ve Kudüs konusunda önemli açıklamalar yaptılar ama bu konuya değinmediler. Özellikle Putin, Suriye’nin geleceği ve Esed’le yaptığı görüşmeye değindi ancak asker çekme konusunda ayrıntı vermedi.

Orta Doğu'ya yerleşiyor

Hem Putin’in ziyareti hem asker çekme kararını ilan etmesi Suriye sürecinde önemli kilometre taşlarından. İç savaşın başladığı tarihten bu yana ilk kez bir devlet başkanı ziyaret etti. Ankara, Rusya’nın Tartus ve Hmeymim üssünü elinde tutmaya devam edeceği, asker çekmenin ise sembolik düzeyde kalacağı kanaatinde. Rusya, Ortadoğu’dan çekilmiyor tam aksine Ortadoğu’ya yerleşiyor. Putin’in, Mısır’ı ziyareti, Kudüs konusunda rol üstlenme çabası bunu gösteriyor. ABD’nin yanlışları Rusya’yı Ortadoğu’ya davet ediyor. İlginç olanı Türkiye, Rusya’nın Ortadoğu’ya dönüşünde teşvik edici rol oynuyor.

İktidar kulisinin nabzını tuttuktan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütçe konuşmasını izlemek üzere genel kurul salonuna geçtim.

Salonda 6 bakan az sayıda milletvekili vardı. En düşük profilli bütçe görüşmelerinden biri denilecek durumdaydı. Ne zaman ki Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı. Önce Başbakan Binali Yıldırım geldi. Kısa sürede salonda 20 bakan oldu. 

Kılıçdaroğlu'nun güçlü ve zayıf yönleri

Kılıçdaroğlu konuşurken bakanlar ve AK Parti milletvekilleri dikkatle dinliyorlardı. Ne karşıklı sataşma oldu, ne hakaret ve küfürleşme. Meclis’te özlediğimiz bir tabloydu. Kılıçdaroğlu, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin görevden alınması konusuna değinince İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, pürdikkat dinlemeye başladı. Zaman zaman not aldı. Sanki Türkiye bütçesi görüşülmüyor, Battal İlgezdi tartışılıyordu. Bütçenin ilk ve tek kavgası da bu yüzden çıktı. CHP Milletvekilleri ile İçişleri Bakanı Soylu arasında İlgezdi ile başlayıp, döneklikle süren sert bir tartışma yaşandı.

Kılıçdaroğlu’nun konuşması iki yerde çok alkışlandı.

Biri, “Bir belediye başkanımızın boğazından haram lokma inerse, o belediye başkanını yaşatmam”dediği yerde. Diğeri ise, kızının Buz Residence’den lüks daire aldığı iddialarını hatırlatıp, “Benim, ailem, çocuklarım, torunum, damadım, hatta dünürlerim... Hepsi için araştırma önergesi verin. Hepsi araştırılsın” dediği sırada.

Kılıçdaroğlu iki konuda ise taktik hata yaptı. Kudüs üzerinden Erdoğan’a yüklenmeye kalkıştı. Kudüs konusu Erdoğan’ın en güçlü yanı. Diğeri ise, Lozan’ı tartışmaya açtığı için yönelttiği eleştiriydi. Yunanistan’ı ziyareti sırasında  Cumhurbaşkanı Pavlopoulos, Lozan’ı gündeme taşıyınca Erdoğan’da Türkiye’nin tezlerini savundu. Ne yapsaydı yani Pavlopoulos karşısında Türkiye’nin hukukunu korumamalı mıydı?

Ha bir de Kemal Bey, “büyük bomba” diye açıkladığı Cumhurbaşkanı’nın yurtdışında parası olduğu konusunda esip gürlemedi. Hatta hiç değinmedi.

Başbakan Binali Yıldırım ise iki yerde uzun uzun alkışlandı.

Biri, “Türkiye’nin Kudüs’te büyükelçiliği var ama Filistin Büyükelçiliği” dediği zaman diğeri ise Kılıçdaroğlu’nun, Zarrab dosyasının yeniden açılması manevrasını savuştururken.

Ancak görünen o ki biz bütçeyi değil, Zarrab’ı ve İlgezdi’yi tartışacağız.