Dünya

ABD: Türkiye IŞİD koalisyonunda ortak olacak ve ortak olmak zorundadır

Pentagon Sözcüsü John Kirby, IŞİD konusunun ele alınacağı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarından önce konuştu

22 Eylül 2014 10:25

Pentagon Sözcüsü Tuğamiral John Kirby, rehine krizinin çözülmesinin ardından Türkiye’nin koalisyona ne ölçüde katkı sağlayacağına ilişkin olarak, “Sırf coğrafya nedeniyle bile Türkiye bu çabada bir ortaktır, ortak olacak ve ortak olmak zorundadır” diye konuştu.

Kirby, New York’ta başlayacak, IŞİD konusunun ele alınacağı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarından önce konuştu.

Hürriyet'ten Tolga Tanış'a konuşan Pentagon Sözcüsü Kirby, IŞİD karşıtı koalisyona yapabileceği katkılar konusunda ise Ankara’nın önerilerini ilettiği söyledi. Ancak bunların neler olduğunu açıklamadı. Ayrıca Ankara’nın Suriye’de kurmak istediği tampon bölge konusunda ise bir destek açıklamasında bulunmadı. Kirby, Suriye’de bir harekât için Savunma Bakanlığı’nın şu anda hazır olduğunu ilan etti.

Kirby'nin Tolga Tanış'la yaptığı röportaj şöyle: 

8 Ağustos’ta Amerikan hava saldırıları başladığından beri IŞİD’e karşı mücadele ne aşamada?

-  Taktik seviyede operasyon kabiliyetlerini azalttığımızı biliyoruz. Daha dün (perşembe günü) 40 kişilik bir IŞİD birimini vurduk. Çoğunu öldürdüğümüzü düşünüyoruz. Bu havadan. Yerde de Irak güvenlik güçleri ve Kürt güçlerinin IŞİD’e karşı kesin bir etkisi var. Toprakları geri almaya başlıyorlar.

Kaybedilen yerlerin ne kadarının geri alındığına dair bir oran var mı?

- Elimde bir oran yok ama Irak güvenlik güçlerinin IŞİD’i ele geçirdikleri topraklardan geri çıkartmak için bir planı olduğunu söyleyebilirim. Bunu da Kürt güçleri ve bizimle koordineli olarak yapacaklar.

Bu operasyonun bir ismi var mı?

-  Hayır.

İsim verecek misiniz?

-  Bir isim verme çabasından benim haberim yok.

IŞİD 10 Haziran’da Musul’u aldıktan sonra 8 Ağustos’taki ilk hava saldırısı öncesi ABD’nin keşif hazırlığı 7 hafta sürdü. Obama’nın 10 Eylül’deki strateji açıklamasının ardından Suriye için de benzer bir hazırlık süresi mi beklemeliyiz?

- Buna bir takvim koymayacağım. Ama ordu, Suriye’deki harekât için askeri seçenekler hazırlıyor. Eğer gerekli görülürse planlama çabaları devam eder. Biz şu anda hazırız.

Geçen hafta Türkiye’nin askeri harekâta katkı sağlayacağını söylediniz. Bundan halen emin misiniz?

-   Türkiye’nin IŞİD’e karşı çabalara katkı sağlayacağını söyledim. Askeri olarak katkı sağlayıp sağlamayacakları onlara bağlı. Biz Ankara’ya özel bir istekle gitmedik. Durumla ilgili görüşlerini rica etmek ve onlar için nelerin mümkün olduğunu anlamak için gittik. Yapabilecekleri faydalı şeylerle ilgili bazı görüşler önerdiler. Bu konuda onların konuşmasına izin verin. Ama sırf coğrafya nedeniyle bile Türkiye bu çabada bir ortaktır, ortak olacak ve ortak olmak zorundadır.

Askeri harekâtta mı?

-  IŞİD’e karşı çabada. Nasıl katkı sağlacakları Türk Hükümeti ve Türk halkına bağlı.

Askeri harekâta katkının tanımı nedir? Mesela Türkiye İncirlik Üssü’nün keşif için kullanımına izin verirse bu askeri harekâta katkı sayılır mı?

-   Varsayımlara girmek istemiyorum. Bu sadece bir askeri harekât değil. Bu geniş kapsamlı bir yaklaşım. Bölgesel, politik, ekonomik ve askeri. Bu geniş kapsamlı yaklaşımın askeri bir bileşeni var ama askeri boyut işin tek unsuru değil. Türkiye askeri unsurun dışında da katkı sağlayabilir. Türkiye’nin bunda belirgin bir ulusal güvenlik menfaati olduğunu biliyoruz. Her gün 1 miyonun üzerinde mülteci ile uğraşıyorlar. Sınırlarında ve Türkiye’nin içinde endişelendikleri yabancı savaşçılar var. Türkiye’den çok şey öğrenebiliriz. Ve Türkiye’nin katkı sağlayacağını kesinlikle bekliyoruz. Öyle ya da böyle.

Keşif, askeri harekâtın parçası mıdır? Sadece netleştirmek için.

-   Elbette keşif askeri harekâtın parçasıdır. Yaz başından beri Irak üzerindeki keşif uçuşlarımızı yoğunlaştırıyoruz. Irak’ın üzerinde 60’dan fazla ISR (istihbarat, keşif ve izleme) uçuşu yapıyoruz. Ama bunların hangi üsten yapıldığından bahsetmeyeceğim.

Suriye’deki keşif uçuşları ne durumda?

-   Spesifik istihbarat operasyonlarından bahsetmeyeceğim.

Irak’taki uçuşlardan bahsettiğiniz için sormak istedim.

-   Bundan bahsetmemin sebebi, bunu Irak Hükümeti’nin isteğiyle yaptık. Irak Hükümeti kendi ülkesi üzerinde ISR uçuşu yapmamızı istedi. O yüzden bundan bahsetmekte dünyanın diğer yerlerindeki ISR operasyonlarına göre daha açığız.

Eğer Türkler askeri harekâta katkı sağlamazsa, operasyonun süresi uzar mı?

- IŞİD’e karşı mücadele uzun, zor ve komplike olacak. Koalisyon katkısı açısından biz buna bir tarafın kazancının diğer tarafın kaybı olduğu bir durummuş gibi bakmıyoruz. Katkı sağlamayı kabul eden 40’ın üzerinde ülke var. Herkes ne yapabiliyorsa onu yapıyor. Bir yük paylaşımı seviyesi var. Bunun artmasını bekliyoruz. Ama katkı sağlayanların sayısı ile mücadelenin devam edeceği ayların, yılların sayısı arasında doğrudan bir ilişki kurmak zor. Kimse de böyle düşünmüyor.

Bu açıdan İncirlik Üssü’nün oynayacağı rolü Türkiye ile görüştünüz mü?

-   İncirlik’in rolü hakkında konuşmayacağım. Türk liderlerle görüşmelerimizin detayından bahsetmeyeceğim.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Martin Dempsey, 16 Eylül’de Senato’daki ifadesi sırasında bir harita gösterdi ve IŞİD militanlarının İstanbul’dan Suriye’ye uzanan yoluna değindi. Yabancı savaşçılarla mücadelede Türkiye ile işbirliği ne boyutta?

-  Türk liderlerin yabancı savaşçılardan dolayı yüz yüze oldukları tehdidi çok iyi anladıklarını düşünüyorum. IŞİD’in kendilerine ve Türk halkına yönelik oluşturduğu tehdidi anladılar. Bunun tehlikeli bir grup olduğunu anladılar. Yalnız değiller. Bu birçok ülke için aynı. Ne kadar uzak olursa olsun Avustralya bile radikalleşen, eğitim gören, ekipman sağlayan ve dönüp Avustralya’da saldırı gerçekleştirebilecek Avustralya vatandaşlarının yarattığı tehdit nedeniyle endişeli. ABD, İngiltere, diğer Avrupalı ortaklarımız… Türkiye’nin bunu kendi ulusal güvenlik menfaatlerine ve Türk halkının iradesine uygun biçimde ele alması gerekiyor. Ama bu hepimizin karşı karşıya olduğu bir tehdit. Bu haftaki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Başkan Obama da özellikle yabancı savaşçılar konusunda konuşmak için bir toplantıya başkanlık edecek.

İstanbul’dan Suriye’ye savaşçı akışı halen devam ediyor mu?

- Biz yabancı savaşçı akışının bölgenin genelinde devam ettiğine inanıyoruz. İzledikleri hatla ilgili konuşmayacağım.

Hem  Dempsey hem de Kara Kuvvetleri Komutanı Ray Odierno, operasyonda kara gücüne ihtiyaç duyulabileceğine vurgu yaptılar. Ama Başkan Obama da bunun olmayacağı konusunda çok net. Bu durumda koalisyonun diğer ortaklarına böyle bir rol düşebilir mi?

-  Biz bu koalisyonu diğer ülkeleri belli faaliyetlerde sınıflandırmak için oluşturmuyoruz. Öncelikle Irak, egemen bir devlet. Bizim Irak’ı işgal ettiğimiz, rejimin devrildiği 2002-2003 değil. Üniter bir devlet ve tüm Irak vatandaşlarına onları koruyacaklarına dair taahhüdü var. Başka ülkelerin kendi sınırları içinde ne yapacağı Irak Hükümeti’ne bağlı. ABD’ye değil. Biz bu koalisyonu her ülkenin bizim istediğimiz şeyleri yapma beklentisiyle kurmak ve devam ettirmek için çalışmıyoruz. Yapmaya rahat hissedecekleri şeyleri yapmalarını istiyoruz. Bizim ortak olacağımız en önemli kara kuvvetleri Iraklı ve Suriyeli.

Türkler Suriye içinde bir tampon bölge kurmak istiyorlar. ABD Yönetimi’nin bu konudaki pozisyonu nedir?

-  Bu konuda onlarla görüşmelerimiz oldu ama detayına girmeyeceğim.

Bu yapılabilir bir şey mi?

-  Bakın Türklerin bu konuda dile getirdikleri kaygıları anlıyoruz. İşbirliği ve koordinasyonumuzu geliştirmenin yollarına bakıyoruz. Karşı karşıya oldukları güvenlik kaygılarını anlıyoruz. Ve bir tür tampon bölge konusundaki arzularını da anlıyoruz.

Eğer Türkiye bir tampon bölge kurarsa, bunun NATO taahhütleri açısından sonuçları olur mu?

-  Tek söyleyebileceğim bu konuda Türk liderlerle görüştük. Bunun onlar için bir endişe unsuru olarak kaldığını biliyoruz. Ama daha fazla yorum yapmayacağım.

Sadece şunu öğrenmek istiyorum. Türkiye Suriye’de bir tampon bölge kurar ve buraya bir saldırı olursa, bu NATO açısından bağlayıcı olur mu?

- Varsayımlarla ilgili konuşmayacağım.

Ben işin teknik yönünü öğrenmek istiyorum sadece.

-  Yorum yapmayacağım.

Erbil’in bu operasyondaki rolü ne? Wall Street Journal geçenlerde bir başyazı yayınladı ve İncirlik’in işlevini Erbil’e taşımayı önerdi. Bu gerçekçi bir yaklaşım mı?

- İncirlik ve Erbil’i karşılaştırmayacağım. Erbil’de bir ortak operasyon merkezimiz var. Başkan Obama’nın geçen hafta duyurduğu şeylerden biri, Erbil’e yerleştirilebilecek bazı ilave silahlı ISR platformlarıydı. Şimdi bunun üzerinde çalışıyoruz. Erbil’e giden danışman ekiplerimiz var. Silahlı ve insanlı ISR işi var Erbil’de yapacağımız. Erbil önemli çünkü IŞİD’in tuttuğu ve korumak istediği kuzey bölgesinin kalbine yakın. O yüzden Erbil bu çabanın önemli bir parçası. Biri Erbil biri Bağdat’ta iki operasyon merkezi kurmaya karar verdiğimizden beri önemli olmaya devam ediyor.

Ama Halep, İdlib gibi Suriye’nin batı bölgelerinde operasyon yürütmek için sadece Erbil’i kullanmak yeterli olur mu?

-   Karşılaştırmalar yapmayacağım. Erbil’e ISR nedeniyle odaklanıyoruz.

İncirlik o bölgeye çok yakın

- Gelecekteki operasyonlarla ilgili spekülasyon yapmayacağım.

PKK, Türk Hükümeti için başka bir kaygı unsuru. Kürt güçlerine yapılacak silah yardımında bunun PKK’ya da gitmesinden endişe duyuyorlar. Türkiye’ye bu konuda güvence verdiniz mi?

-   PKK konusundaki kaygılarını Türklerle konuştuk. Bakan Hagel’ın da Ankara’dayken söylediği gibi yanlış ellere gidecek silahlar konusundaki kaygıları paylaşıyoruz. Önlemler alıyoruz. Bunu elimizden gelen en iyi şekilde izliyoruz.

PKK’nın sahada IŞİD’le savaşması Yönetim’in PKK’ya bakışını değiştirir mi?

-  PKK’ya bakışımızda bir değişiklik yok.

Suriye’de PKK’ya yakın YPG güçleriyle bir temasınız oldu mu?

-    Benim bildiğim bir temas yok.

IŞİD’in gelir kaynaklarını durdurmak da stratejinin bir parçası ve petrol gelirleri bunda önemli bir rol oynuyor.

-    Kesinlikle.

Savunma Bakanlığı bu konuda ne yapacak?

-  Hazine Bakanlığı bu konu üzerinde çalışıyor, Savunma Bakanlığı’nın ana konusu ise sahadaki Irak güvenlik kuvvetlerini desteklemek, Suriye ılımlı muhalefetinin eğitimine yardım etmek ve bizim insanlarımızı, tesislerimizi korumak için hava saldırıları düzenlemek.

IŞİD için petrol taşıyan tankerleri hedef alacak mısınız?

-   Gelecekteki operasyonlarla iligili konuşmayacağım.

Tanker vurmak bu operasyona uygun olur mu diye anlamak için.

-   Kapasitelerini azaltmak için IŞİD hedeflerini vurmaya devam edeceğiz.

Eski Büyükelçi Frank Ricciardone, Türkiye ve ABD arasında Suriye’deki muhalifelere bakışta farklılıklar olduğunu ve Türkiye’nin bir dönem El Nusra gibi El Kaide bağlantılı gruplarla çalıştığını söyledi. İki taraf arasında bu farklılıklar halen devam ediyor mu?

-  Spesifik bir farklılıktan benim haberim yok.

Şimdi Suriye’de hangi grupların Amerikan Savunma Bakanlığı’ndan eğitim alacağına karar verilecek. Bu konuda Türklerle görüşüyor musunuz?

-   Bu sürecin henüz başındayız. Güvenlik araştırması biraz zaman alacak (3-5 ay). Türkiye ile bu konuda farklı bir fikir içinde miyiz, benim bilgim yok.

Bu konuda Türklerle çalışmayacak mısınız?

- Bu konuda istihbarat kuruluşlarımız ve bu gruplardan bazılarıyla ilgili epey bilgisi olan Suudilerle çalışacağız.

Türklerle değil?

-   Elbette Türklerin bölgede deneyimi olduğunu biliyoruz. Burada ortak bir tehditle karşı karşıya olduklarını biliyoruz. Ve mutlaka ılımlı muhalefet konusunda Türk Hükümeti’nin görüşlerine açık olacağız.

Ilımlı gruplarla temas konusunda New York Times gazetesi Reyhanlı’da Amerikan operasyon merkezi olduğunu yazdı. Sekiz grubun şimdiden yardım almaya başladığı belirtiliyor. Savunma Bakanlığı’nın bunda rolü var mı?

-  Bu konuda yorum yok.