Gündem

40 soruda taşeron işçi yasası ne getiriyor?

Çalışma Bakanı Sarıeroğlu, "Taşeron işçiler çalıştıkları yerde istihdam edilecekler" demişti

13 Aralık 2017 16:23

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'nun açıkladığı yeni taşeron düzenlemesine ilişkin olarak genel çerçeve belli iken ayrıntılar merak ediliyor. Hükümetin taşeron yasası ne anlama geliyor? Kadro verileceği söylenen işçilerin durumu ne olacak? Evrensel'de yer alan habere göre merkezi yönetimlerde çalışan taşeron işçilerin, yerel yönetimlerdeki taşeron işçiler ile 4-C’liler ve mevsimlik işçilerin durumu ne olacak? 40 soru ve 40 yanıtta merak edilen soruların cevapları şöyle:

TIKLAYIN- Çalışma Bakanı: Taşeron işçiler çalıştıkları yerde istihdam edilecekler

1) Taşeron yasası kimleri kapsayacak? 

Yapılan açıklamalara göre, çıkarılacak yasa merkezi ve yerel yönetimlerdeki taşeron işçiler ile 4-C’li geçici personel ve mevsimlik işçileri kapsayacak. 

Özel sektörde çalışan taşeron işçiler kapsamda olmayacak. 

Merkezi yönetimlerde çalışan yaklaşık 450 bin taşeron işçi, yerel yönetimlerde çalışan yaklaşık 400 bin işçi, 4-C statüsünde çalışan 25 bin geçici personel ve 23 bin mevsimlik işçi kapsamda olacak. 

2) KİT’lerde çalışan taşeron işçiler kapsamda olacak mı? 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, kadro verilecek taşeron işçileri açıklarken merkezi yönetim kapsamındaki kurum ve kuruluşları tek tek saydı. Ancak kamu iktisadi teşekkülleri (KİT) ile kamu sermayeli kuruluşlara değinmedi. Basına yansıyan haberlere göre, KİT’lerde çalışan taşeron işçiler ile ilgili Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bir çalışma yürütüyor. KİT’lerdeki taşeron işçilerin kadroya alınıp alınmayacağına bu çalışma neticesinde karar verileceği ifade ediliyor. Ancak Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek son yaptığı açıklamada, “KİT'lerin kadroya dâhil edilmesi son derece yanlış olur” diyerek KİT’lerdeki taşeron işçilerin kapsam dışında tutulacağının sinyalini verdi. 

3) Taşeron işçilerin hepsine kadro verilecek mi?

Merkezi yönetimlerdeki taşeron işçilere farklı, yerel yönetimlerdeki taşeron işçilere farklı bir düzenleme öngörülüyor. Merkezi yönetimlerdeki taşeron işçilere kadro verilecek. Yerel yönetimlerde çalışan taşeron işçiler belediye iktisadi teşekküllerine geçirilecek.

4) Merkezi yönetimlerde çalışan işçiler hangi kapsamda kadroya alınacak?

Yapılan açıklamalara göre merkezi yönetimlerde çalışan taşeron işçiler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (D) fıkrası kapsamında “kadrolu işçi” olacak. Hangi kamu kurum ve kuruluşunda çalışıyorsa orada çalışmaya devam edecek. Hangi işi yapıyorsa o işi yapmaya devam edecek. Örneğin üniversitelerde 4-D kapsamında çalışan kadrolu işçiler ile taşeron işçiler var. Buradaki taşeron işçiler, kadrolu işçiler ile aynı yasal statüye sahip olmuş olacak. 

5) 4-D nedir? 4-D kapsamına girenlerin yasal durumu ne olacak? 

Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinde kamuda 4 farklı istihdam türü düzenlenmektedir. 4-A memur, 4-B sözleşmeli personel, 4-C geçici personel, 4-D ise işçidir. Kamudaki kadrolu işçiler, 4-D’de, “sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler” şeklinde tanımlanmaktadır. 4-D kapsamındakilere Devlet Memurları Kanunu uygulanmaz. 4-D kapsamındakiler, İş Kanunu’na tabi işçilerdir. Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile işçi olarak çalışırlar. 

6) 4-D’nin yasal güvencesi nedir? 

Sürekli işçi kadrosunda çalışmak, memur güvencesinde olmak anlamına gelmez. Sürekli işçi kadrosu, emekliliğe kadar çalışma garantisi vermez. 4-D’li kamu işçileri, İş Yasası’na tabi işçilerdir. İş Yasası’nın sağladığı güvenceler ile toplu iş sözleşmelerinde yer alan güvencelerden yararlanırlar. İşveren, İş Yasası’nda yer alan geçerli veya haklı nedenlere dayanarak 4-D’li işçiyi işten çıkarabilir. İşçi, geçersiz ya da haksız işten çıkarma halinde dava açıp kazansa bile işverenin işçiyi işe geri alma zorunluluğu yoktur. Öte yandan özelleştirme durumunda da 4-D’li işçiler işten çıkarılabilir, 4-C’ye ya da özel sektör işçiliğine geçmek zorunda kalabilir. Yani devlet memuru güvencesi söz konusu değildir. 

7) 4-D’liler emekli olana kadar çalışır mı?

Her ne kadar 4-D’li işçiler İş Yasası’na tabi olsa da, uygulamada 4-D’li kadrolu işçilerin çoğunluğu, emekli olana kadar çalışmakta, istisnai haller dışında işten çıkarılmamaktadır. Yani özel sektörden farklı olarak kamudaki 4-D’li işçilerin çoğunluğu, emekli olana kadar çalışma olanağına sahip olabilmektedir. Ancak bu uygulamadan kaynaklanan bir durumdur. Yasal bir zorunluluk söz konusu değildir. 

8) 4-D’ye geçişte koşul aranacak mı?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, önce bir koşul aranmayacağını açıkladı. Ancak Bakan daha sonra merkezi yönetimlerde çalıştırılan taşeron işçilerin hem güvenlik soruşturmasından hem de sınavdan geçirileceğini açıkladı. Dolayısıyla, merkezi yönetimlerde çalıştırılan işçilerin en az iki koşulu karşılaması gerekecek. Güvenlik soruşturmasından geçemeyenler ve yapılacak sınavda başarısız olanlar, kadroya alınmayacak. 

9) Tarih ve fiili çalışma koşulları aranacak mı?

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın yaptığı son açıklamaya göre, taşeron yasasının kamuoyuna duyurulduğu 4 Aralık 2017 tarihi milat kabul edilecek. Bu tarih itibariyle taşeronda çalışan işçiler çıkarılacak yasanın kapsamında olacak. 4 Aralık 2017 tarihinden sonra taşeronda ilk kez işe giren işçiler, kapsamda olmayacak. Öte yandan daha önce yıllarca taşeronda çalışmış olsa da, 4 Aralık 2017 tarihinden önce işten çıkarılmış ya da ayrılmış olanlar kadrodan yararlanamayacak. Ayrıca, iş sözleşmesi devam etmekle birlikte; analık izni, askerlik, hastalık gibi nedenlerle fiilen çalışmayanların da kapsama alınacağı ifade ediliyor. 

10) Güvenlik soruşturması yasal zorunluluk mu?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, 15 Temmuz’dan sonra çıkarılan KHK ile kamuya alınacak herkes için güvenlik soruşturması şartı getirildiğini ve taşeron işçilerin de kamuya alınırken soruşturmadan geçirileceğini söyledi. Oysa 29 Ekim 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 676 sayılı KHK, “güvenlik soruşturması ve/veya arşiv taraması yapılmış olmak” şartını sadece memurluğa atanma için getirdi. Dolayısıyla aslında taşeron işçilerin güvenlik soruşturmasından geçirilmesi yasal bir zorunluluk değil. 

11) Güvenlik soruşturması nasıl ve kim tarafından yapılacak?

İlgili mevzuata göre bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılacak personel için güvenlik soruşturması, il emniyet müdürlükleri tarafından yapılıyor. Bu soruşturma kapsamında kimlik kontrolü yapılıyor, adayın aranıp aranmadığına ve kolluk kuvvetleri ile istihbarat merkezlerinin arşivlerindeki kayıtlarına bakılıyor, “yıkıcı faaliyetlerle” ilgisi araştırılıyor. Bu soruşturma da adayın “ahlaki durumu” ile ilgili bilgi toplanıyor; kumar, uyuşturucu, içki gibi bağımlılıklarının bulunup bulunmadığı, sır saklayıp saklayamadığı da araştırılıyor. Sonuç olarak güvenlik soruşturması, oldukça kapsamlı ve ucu açık bir biçimde yapılıyor. 

12) Sınav yapılması yasal zorunluluk mu?

İlgili mevzuata göre kamuya alınacak işçilere sınav yapılması gerekiyor. Ancak taşeron işçiler için yapılacak yasal düzenlemede, bir istisna öngörülerek, kadro verilecek taşeron işçilerin sınavdan istisna tutulması mümkün. Dolayısıyla mutlak bir yasal zorunluluk söz konusu değil. 

13) Sınav nasıl ve kim tarafından yapılacak? 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının açıklamasına göre sınav İş-Kur tarafından yapılacak, KPSS gibi bir sınav olmayacak, yapılacak işle ilgili basit ve karmaşık olmayan bir sınav olacak. Bakan, “göz korkmasın” dedi ancak ilgili mevzuatta hem yazılı sınav, hem mülakat yer alıyor. İşçilerin eğitim durumlarına göre farklı zorluk ve içerikte sınavlar öngörülüyor. Sınavın içeriği ile yazılı sınavın yanı sıra sözlü sınavın yapılıp yapılmayacağı gibi konularda belirsizlik sürüyor. 

14) Güvenlik soruşturması ve sınavdan geçemeyenler ne olacak?

Güvenlik soruşturması ve sınavdan geçemeyenler, kadroya alınmayacak. Taşeron şirket ihalesi de sona ermiş sayılacak. Dolayısıyla bu durumdakileri işsizlik bekliyor.

15) Emekli işçiler kadroya alınacak mı?

Emekli olup, taşeronda işçi olarak çalışmaya devam eden işçilerin kadroya alınmayacağı açıklandı. Emeklilik koşullarını sağladığı halde emekliye ayrılmayıp çalışmaya devam eden taşeron işçilerin durumu belirsiz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının yaptığı açıklamalar, bu durumda olanların kadroya alınmayabileceğine işaret ediyor. 

16) Emekli işçilerin kadroya alınması mümkün değil mi?

5335 sayılı Kanuna göre emekli veya yaşlılık aylığı alanların, aylıkları kesilmeksizin kamuda memur ya da işçi olarak çalıştırılması mümkün değil. Ancak mevzuatta bunun çeşitli istisnaları var. Örneğin milletvekilleri bu istisna kapsamında. Sonuç olarak, taşeronda çalışan işçilerin de yapılacak yasal düzenleme ile istisna kapsamına alınması ve kadrolu işçi olarak çalıştırılmasının önünde bir engel yok. 

17) Başka koşullar aranacak mı?

“Koşul-şart olmayacak” denilmesine rağmen şu ana kadar güvenlik soruşturması, sınav ve emeklilik koşulları açıklandı. Bununla birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, yaş, eğitim gibi koşullar olmayacağını söyledi. Sonuç olarak başka koşul olup olmadığını görmek için yasa tasarını görmek gerekiyor.

"Net düzenlemeler yapılmazsa hak kayıpları yaşanacak, ücrette eşitlik sağlanmayacak"

18) Kadroya geçiş nasıl ve ne zaman yapılacak?

Yapılan açıklamalara göre yasa çıktından sonra 3 ay içinde kadroya geçişler tamamlanacak. Yasanın ardından taşeron işçiler çalıştıkları kuruma başvuru yapacak. Güvenlik soruşturması ve sınavın ardından, koşulları sağlayanlar kadroya alınacak. 

19) Kadroya geçirilenlerin mevcut hakları ne olacak?

Yapılan açıklamalara göre taşeron işçiler, mevcut hakları ile kamuya geçirilecek. Örneğin 10 senedir taşeronda çalışan işçi, 10 senelik çalışma (kıdem) süresi ile birlikte kamuya alınacak. Böylece yıllık izin, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kıdem zammı gibi süreye bağlı haklarda, kamudaki taşeronlarda çalışılan süre de dikkate alınacak. Ancak bu hakların tam olarak korunması için yasada çok açık ve net düzenlemeler yapılması gerekiyor. Aksi takdirde hak kayıpları söz konusu olabilecek. 

20) Kadroya geçirilenlerin ücret ve mali hakları ne olacak? 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, taşeron işçilerin mevcut ücret ve mali hakları ile kadroya alınacağını açıkladı. Dolayısıyla taşeron işçiler, son aldıkları ücret ve mali haklarla kadroya geçirilecek. Yani kadroya geçişten kaynaklı bir ücret artışı yapılmayacak. Mevzuat gereği kadroya geçirilen işçilere, yılda 52 günlük ücret tutarında ilave tediye (ikramiye) ödenecek. 

21) Kadroya geçirilenlerin sendikal hakları ne olacak? 

Kadroya geçirilen işçiler, işçisi olacakları kamu kurum ve kuruluşu hangi iş kolunda ise o iş kolundaki işçi sendikalarına üye olabilecek. Örneğin hastanede temizlik işi yapan taşeron işçi bugün “Genel Hizmetler” iş kolunda yer alıyor ve bu iş kolundaki sendikalara üye olabiliyor. Ancak kadroya geçişten sonra bu işçiler, “Sağlık ve Sosyal Hizmetler” iş koluna girmiş olacak ve bu iş kolundaki işçi sendikalarına üye olabilecek. Taşeron işçi bugün “Genel Hizmetler” iş kolundaki bir sendikaya üye ise, kadroya geçişten sonra iş kolu değişeceği için bu sendikaya olan üyeliği sona erecek. İşçi, yeni iş kolundaki sendikaya üye olabilecek. 

22) Kadroya geçirilenler, toplu sözleşmeden yararlanabilecek mi?

Birçok kamu kurum ve kuruluşlarında kadrolu işçilerin toplu iş sözleşmeleri mevcut. Kadroya geçirilen taşeron işçiler, yürürlükteki toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye oldukları takdirde bu toplu iş sözleşmelerinden yararlanabilecek. Böylece toplu iş sözleşmesinde yer alan sosyal yardımlar ve ücret artışları, bu işçilere de uygulanacak. Ancak Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’ndaki madde bu durumu açık ve net olarak düzenlemediği için, yapılacak yasal düzenlemede konuya açıklık getirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde belirsizlik ve hak kayıpları söz konusu olabilecek. 

23) Kadroya geçirilen işçiler ile kadrolu işçiler arasında eşitlik sağlanacak mı?

Kadrolu işçiler, sendikalı ve yıllardır toplu iş sözleşmesi kapsamında çalışıyor. Dolayısıyla kadrolu işçilerin ücretleri belli bir seviyeye ulaşmış durumda. Ancak taşeron işçiler mevcut ücret düzeyleri ile kadroya alınacağı için, kadroya alınan taşeron işçiler ile mevcut kadrolu işçiler arasındaki ücret farkı devam edecek. Örneğin aynı hizmet süresine sahip, aynı işi yapan kadrolu işçinin ücreti 2 bin 500 TL, taşeron işçinin ise 1.500 TL. Eğer yasal düzenlemede bir intibak sağlanmaz ise bu fark devam edecek. Bununla birlikte bir önceki yanıtta belirtildiği üzere, taşeron işçilerin ücret dışı sosyal haklardan (çocuk yardımı, giyecek yardımı, gıda yardımı vb.) eşit koşullarda yararlanması söz konusu olabilecek. Ancak son kertede ücrette eşitlik sağlanmayacak. 

24) Kadroya geçirilen işçilerden dava ve alacaklarından feragat etmesi istenecek mi?

Taşeron işçilerin, muvazaa kararlarına dayanarak açtıkları alacak davaları ve sonuçlanan davalardan kaynaklanan alacakları mevcut. Yapılan açıklamalara göre, kadroya geçmek isteyen işçilerden bu dava ve alacaklarından vazgeçmeleri istenecek. Aksi takdirde bu işçiler kadroya alınmayacak. 

25) Farklı ihaleler ile çalıştırılan işçilerin durumu ne olacak? 

Yapılacak düzenleme, “personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı” ihalesi ile çalıştırılan işçileri esas alıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da, hem merkezi yönetimler hem yerel yönetimlerdeki işçiler için bu koşulun aranacağını belirtiyor. İhaledeki personel gideri yüzde 70’in altında ise, bu ihale “personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı” sayılmıyor. Örneğin yemekhane ihalelerinin çoğunda, personel maliyeti yüzde 70’in altına düşüyor ve bu ihaleler, personel çalıştırılmasına dayalı ihale kapsamına girmiyor. Yine birçok çağrı merkezi, veri girişi ve nakliye ihaleleri ile belediyelerdeki çöp toplama ve temizlik ihalelerinde de personel gideri yüzde 70’in altında. Sonuç olarak bu koşul arandığı takdirde, hem merkez hem yerelde çok sayıda taşeron işçi, yasanın kapsamına girmeyecek. Öte yandan kamuda sürekli olarak yapılan bazı işler, “anahtar teslim iş” olarak gösteriliyor ve buralarda çalışan işçiler de kapsamda yer almıyor. Sonuç olarak çıkarılacak yasada gerekli düzenlemeler yapılmadığı takdirde, aslında fiilen taşeron işçi olarak çalışan çok sayıda işçi kadro kapsamı dışında kalacak.

Yereldeki işçilere kadro yok, bit var!

Peki yerel yönetimlerde çalışan taşeron işçiler ile 4-c’liler ve mevsimlik işçileri neler bekliyor?

26) Yerel yönetimlerde çalışan taşeron işçiler ne olacak?

Yerel yönetimlerde (belediyeler ve il özel idareleri) çalışan taşeron işçiler, 4-D kapsamına alınmayacak; bu işçilere kadro verilmeyecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, kadronun sadece merkezi yönetimlerde çalışan 400 bin taşeron işçiye verileceğini, yerel yönetimlerdeki 450 bin taşeron işçinin ise iktisadi teşekküllerde istihdam edileceğini açıkça söyledi. Sonuç olarak belediyelerde çalışan taşeron işçiler belediye iktisadi teşekkürlerine (BİT); il özel idarelerinde çalışan taşeron işçiler ise il özel idarelerinin iktisadi teşekküllerine geçirilecek. Eğer belediyenin ya da il özel idaresinin iktisadi teşekkülü yoksa önce iktisadi teşekkül kurulacak ve ardından taşeron işçiler buralara kaydırılacak. 

27) Belediye İktisadi Teşekkülü nedir?

Belediye iktisadi teşekkülleri (BİT), belediyeler tarafından kurulan şirketlerdir. Gündelik dilde belediye şirketi olarak anılırlar. Kurulmaları, Bakanlar Kurulu’nun iznine tabidir. Belediye şirketleri, belediyelerin görev ve hizmet alanlarında faaliyet yürütürler. Belediye şirketleri, belediye tarafından belirlenen yönetim kurulu tarafından yönetilir. Bu şirketlerin yönetimi ve çoğunluk hissesi belediyelere ait olsa da, bu şirketler özel şirketlerdir. Belediye şirketleri, özel hukuka tabidir, Türk Ticaret Kanunu kapsamındadır ve hukuksal olarak iflas edebilir.Hisse oranı yüzde 50’nin üzerinde olan şirketler aynı zamanda kamu ihale mevzuatı hükümlerine de tabidir.Belediye şirketlerinin kendi özel bütçeleri vardır. Bu şirketler, istedikleri işçileri çalıştırabilir. Bu şirketlere işçi alınması özel bir izne ya da kadro şartına tabi değildir. Bu şirketlerin işçileri, kadrolu işçi sayılmaz ve 4-D kapsamında değildir. Bu kurallar, il özel idareleri tarafından kurulan iktisadi teşekküller (şirketler) için de geçerlidir. 

28) İktisadi teşekküllere geçirilen işçilerin hukuki durumu ne olacak?

Yerel yönetimlerde çalışan taşeron işçiler, belediye ya da il özel idarelere ait iktisadi teşekküllerin işçisi olacak. Yani bu taşeron işçiler, belediyenin ya da il özel idaresinin kendi kadrolu işçisi olmayacak. Bu işçiler 657 4/D’de tanımlanan kadrolu işçi sayılmayacak.  Bu işçiler, İş Yasası’na tabi işçi olarak, iktisadi teşekküllerin işçisi olarak çalışmaya devam edecek. Ancak bu işçilerin işvereni artık taşeron şirket değil, iktisadi teşekkül olacak. 

29) Belediye işçiliği ile şirket işçiliği arasında nasıl bir fark var? 

Önceki sorularda belirtildiği üzere en önemli fark, belediye işçilerinin belediyenin kendi kadrolu (4-D’li) işçisi olması; belediye şirketi işçilerinin ise belediyenin değil belediye şirketinin işçisi olması. Her iki işçi grubu da İş Yasası kapsamında ve yasal güvence bakımından eşit konumda. Yani her iki işçi grubu için de memuriyet güvencesi ve emekliliğe kadar çalışma garantisi yok. Ancak uygulamada, belediyelere daha zor işçi alınıp çıkarılırken; belediye şirketlerinde işçi alıp çıkarmalar daha kolay yaşanabiliyor. Ücret ve mali haklar bakımından da ciddi farklar söz konusu. Belediyelerin büyük çoğunluğunda kadrolu belediye işçilerinin sendikaları ve toplu iş sözleşmeleri mevcut. Belediye şirketlerinde sendikal örgütlenme, belediyelere göre daha zayıf. Öte yandan belediye şirketi işçilerinin toplu iş sözleşmeleri, genellikle, belediyenin kadrolu işçilerinin toplu iş sözleşmelerinden daha düşük ücret ve haklar içeriyor. Belediye şirketi işçileri, ücretlerin zamanında ve eksiksiz ödenmesi başta olmak üzere birçok sorunla, belediye işçilerine göre daha sık karşılaşabiliyor. Belediyelerin kadrolu işçilerine yılda 52 günlük ücret tutarında ilave tediye ödenirken, belediye şirketi işçilerine ödenmiyor. 

30) Belediye şirketleri, taşeron şirket mi?

Belediyeler, yasadaki kimi istisnalar dışında her türlü, yapım, iş, mal ve hizmet alımlarını kamu ihale mevzuatına uygun olarak yapmak zorunda. Bu ihalelere özel şirketler gibi belediye şirketleri de katılabiliyor. İhale sonucunda ihaleyi belediye şirketi alabilirse söz konusu işi belediye şirketi yerine getirebiliyor. Yani belediye şirketleri, bazı iş ve hizmetlerde, piyasadaki taşeron şirketlerle aynı konumda ihale alıp, faaliyet yürütüyor. Bu durumda yasal anlamda, belediye asıl işveren, belediye şirketi ise alt işveren (taşeron) oluyor. Bu ihale kapsamında çalıştırılan belediye şirketi işçileri de bir anlamda belediyenin taşeron işçisi konumunda oluyor. Özellikle ihaleleri belediye şirketlerinin değil de özel şirketlerin aldığı durumlarda işçilerin işlerini kaybetme riski bulunuyor. Çıkarılacak yasa ile kamuda personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sisteminin kaldırılacağı belirtiliyor. O halde belediyelerin ihale koşuluna bağlı olmaksızın her türlü işi doğrudan belediye şirketleri eliyle yürütebileceğine dair bir düzenleme de yapılması gerekiyor. Öte yandan belediyelerde personel çalıştırılması esasına dayalı ihaleler dışında çokça başka tür ihale de mevcut. Örneğin belediyelerin temizlik işleri ihalelerinin neredeyse tamamına yakınında personel gider payı yüzde 70’in altında olduğu için bu ihaleler, bu kapsamda değerlendirilmiyor. Bu ihalelerde çalışan binlerce işçi sırf bu yüzden, taşeron işçiler için yapılan yeni toplu iş sözleşmesi düzenlemesinden yararlanamamıştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yasada da “personel çalıştırılmasına dayalı ihale” koşulunun aranacağını açıkladı. Bu durumda çok sayıda taşeron belediye işçisi, kapsama girmeyecek ve belediye şirketlerine geçirilmeyecek. Öte yandan belediye şirketlerinde yasal anlamda taşeron işçi olan çok sayıda işçi, yapılacak yasal düzenleme ile kadro almayı ve belediyenin kendi işçisi haline gelmeyi bekliyordu. Hükümet cephesinden gelen açıklamalar, piyasadaki taşeronlarda çalışan taşeron işçilerin yanı sıra, belediye şirketi işçilerinde de hayal kırıklığına yol açtı.

31) Belediye şirketi işçileri –dava açarak da olsa- ilave tediye alabilecek mi?

Kadrolu işçilere yılda 52 günlük ücret tutarında ilave tediye (ikramiye) ödenirken, belediye şirketi işçilerine ilave tediye ödenmiyordu. Son yıllarda belediye şirketi işçileri, ilave tediye davaları açtı ve bu davaların bir kısmı işçiler lehine sonuçlandı. Ancak Yargıtay’ın iş davalarına bakan iki dairesi de en son kararlarında belediye şirketi işçilerine ilave tediye ödenmeyeceğine hükmetti. Dolayısıyla yeni bir yasal düzenleme yapılmadığı sürece hem mevcut belediye şirket işçileri hem de bu şirketlere geçirilecek taşeron işçiler ilave tediye hakkından yararlanamayacak.

32) Geçişte koşul aranacak mı? 

Merkezi yönetimlerde çalışan ve kadroya alınacak olan taşeron işçilerin, hem güvenlik soruşturması hem sınavdan geçirileceği açıkça ifade edildi. Ancak belediyelerde çalışan taşeron işçiler belediye şirketlerine geçirilecek. Kadrodan farklı olarak belediye şirketlerine geçiş için mevzuatta sınav koşulu bulunmuyor. Öte yandan güvenlik soruşturması şartı da söz konusu değil. Ancak yerel yönetimlerde çalışan işçiler için güvenlik soruşturması ve sınav yapılıp yapılmayacağına ilişkin net bir açıklama henüz gelmedi. Basında yer alan bazı haberlere göre ise bu işçiler de güvenlik soruşturması ve sınava tabi olacak. 

33) Kararı belediyeler ve il özel idareleri mi verecek?

Yerel yönetimlerdeki taşeron işçilerin geçiş koşulları netleşmediği için belediyeler ve il özel idarelerinin ne ölçüde karar sahibi olacağı da belirsizliğini koruyor. 

34) Geçiş ne zaman ve nasıl yapılacak? 

Belediyeler ve il özel idarelerindeki taşeron işçilerin de yasanın çıkmasını takip eden 3 ay içinde iktisadi teşekküllere geçirilmesi hedefleniyor. Ancak birçok belediye ve iktisadi teşekkülün kendi şirketi yok. Dolayısıyla bu kadar kısa bir zaman dilimi içinde hem şirketlerin kurulması, hem de yapılması halinde güvenlik soruşturması ve sınavın gerçekleştirilerek geçişlerin sağlanması olanaklı gözükmüyor. 

35) İşçilerin hak ve ücretleri ne olacak? 

Merkezi yönetimlerin yanı sıra yerel yönetimlerdeki taşeron işçilerin de mevcut hakları ile iktisadi teşekküllere geçirilmesi planlanıyor. Bu durumda iktisadi teşekküllere geçirilen işçilerin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin gibi süreye bağlı haklarında işçilerin taşeronda geçen süreleri de dikkate alınacak. Ancak işçiler mevcut ücret ve mali haklarıyla şirketlere geçirilecek. Yani işçilerin ücretlerinde geçişten kaynaklanan bir artış olmayacak. İşçiler, geçişlerle ilgili yasa eliyle herhangi bir sınırlama getirilmez ise ve geçirildikleri iktisadi teşekkülde toplu iş sözleşmesi varsa, toplu iş sözleşmesine taraf sendikaya üye olarak, ileride yapılacak ücret artışları ve ücret dışı yan haklardan yararlanabilecek. Ancak yeni kurulacak iktisadi teşekküllere geçirilecek işçiler bu olanaktan da yoksun olacak. 

36) İşçiler arasında eşitlik sağlanacak mı? 

Taşeron işçiler mevcut ücret düzeyleri ile belediye şirketlerine geçirilecekleri için mevcut ücretlerini almaya devam edecekler. Yani bu işçiler, aynı kıdeme sahip oldukları, aynı işi yaptıkları belediye şirketi işçileri ya da belediye işçileri ile aynı ücreti alamayacaklar. Ücret farklılıkları devam edecek. Bugün belediye şirketi işçileri zaten belediyenin kadrolu işçilerinden daha düşük ücret alıyor ve aynı ya da benzer işi yapan işçiler arasında ciddi ücret farklılıkları bulunuyor. Belediye şirketlerine geçirilen taşeron işçilerin ücretleri çoğunlukla belediye şirketlerindeki işçilerin de altında olacağı için bu fark daha da büyüyecek.  

37) İşçilerin sendikal hakları nasıl etkilenecek? 

Belediyelerdeki taşeron şirketlerde çalışan işçiler, bugün taşeron şirketlerinin faaliyet gösterdiği işkollarındaki sendikalara üye olabiliyor. Şirketlerin büyük kısmı “Genel İşler” işkolunda yer alıyor. Ancak farklı işkollarında yer alan taşeron şirketler de mevcut. Geçişin ardından, işçiler, yasa ile herhangi bir sınırlama getirilmez ise, geçirildikleri belediye şirketi (ya da il özel idaresi iktisadi teşekkülü) hangi işkolundaysa o işkolundaki sendikalara üye olabilecek. Belediye şirketlerinin de çoğunluğu “Genel İşler” işkolunda ancak farklı işkolunda yer alan şirketler de söz konusu. Geçişin ardından işkolu değişmezse işçilerin üyelikleri aynen devam edecek. İşkolu değişikliği halinde işçiler, geçtikleri belediye şirketinin faaliyet gösterdiği işkolundaki sendikalara üye olabilecek. 

38) 4-c’liler için nasıl bir düzenleme yapılacak?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (c) fıkrasında “geçici personel” tanımı yapılıyor. 4-c’liler, ne işçi ne de memur sayılıyor. 4-c’lilerin büyük çoğunluğunu, özelleştirme nedeniyle işyeri kapatıldığı için 4-c’ye geçirilenler ile Türkiye İstatistik Kurumu gibi kamu kurumlarında 1 yıldan az süreli işlerde çalıştıranlar oluşturuyor. Tekel işçilerinin yürüttüğü direniş neticesinde 4-c’lilerin hak ve çalışma koşullarında iyileştirmeler yapılsa da, 4-c’liler ne işçi ne de kamu çalışanlarının haklarından yararlanabiliyor. 4-c’liler, iş güvencesine de sahip değil. Yapılacak düzenleme ile 4-c’liler, 4-b’ye geçirilecek; yani “sözleşmeli personel” olacak. Bu durumda 4-b’ye geçirilenler tam yıl çalışacak ve 4-b’lilerin haklarından yararlanabilecek. Ancak 4-b’lilerin de sözleşmeleri her yıl yenileniyor ve 4-b’liler ile 4-a’lı devlet memurlarının hak ve ücretleri farklı. Dolayısıyla 4-b, memur güvencesinin olduğu bir istihdam biçimi değil. Öte yandan 4-b’ye geçişin nasıl yapılacağı, geçişle birlikte ücretlerde iyileştirmeye gidip gidilmeyeceği belirsizliğini koruyor. 

39) Mevsimlik işçiler için nasıl bir düzenleme yapılacak?

Mevsimlik işçiler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (d) fıkrası kapsamında düzenleniyor. Bu işçiler, mevsimlik işlerde, kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde, “geçici iş pozisyonlarında” yılda 6 aydan az çalıştırılabiliyor. Dolayısıyla bu işçilerin bir yılda çalışma süresi 5 ay 29 günü geçemiyor. Yapılacak düzenleme ile bu sürenin 4 ay daha uzatılması ve 1 yılda çalışılacak azami sürenin 9 ay 29 güne çıkarılması planlanıyor. Ancak bu düzenleme “geçici iş pozisyonları” tarifini değiştirmiyor ve bu işçilere sürekli işçi kadrosu sağlamıyor. Öte yandan, 9 ay 29 gün, her yıl çalışılacak mutlak süre olmayacak. Yani düzenleme ile birlikte yılda 9 ay 29 gün çalışma garantisi gelmeyecek. Mevsimlik işçiler daha kısa sürelerle de çalıştırılabilecek. 

40) İşçiler ne istiyor? 

Kamudaki tüm taşeron işçiler, koşulsuz-şartsız işçi kadrosu istiyor. Kamudaki tüm taşeron işçiler, çalıştıkları kurumun kendi kadrolu işçisi olmak, eşit ücret ve haklardan yararlanmak istiyor. Merkezi yönetimlerde çalışan taşeron işçiler, sınav-güvenlik soruşturması gibi koşullar aranmaksızın kadrolu işçi olmak istiyor. Yerel yönetimlerde çalışan işçiler, iktisadi teşekküllerin değil çalıştıkları belediye ya da il özel idaresinin kadrolu işçisi olmak, eşit ücret ve haklarla çalışmak istiyor. 4-c’liler, bir başka güvencesiz istihdam modeli olan 4-b’yi değil, 4-a’lı devlet memuru olmak istiyor. Mevsimlik işçiler, çalışma sürelerinin azami sınırının uzatılmasını değil, tam yıl sürekli ve kadrolu işçi olarak çalışmak istiyor.