Gündem

4. İstanbul Tasarım Bienali'nden dinamik öğrenme biçimi: Okullar Okulu

"Okullar Okulu, eski ve yeni bilgiyi, akademiyle amatörlüğü, profesyonellikle kişiseli bir araya getiriyor"

12 Ekim 2017 17:55

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 22 Eylül - 4 Kasım 2018 tarihleri arasında düzenlenecek 4. İstanbul Tasarım Bienali'nin teması, küratör Jan Boelen tarafından 12 Ekim’de Salon İKSV’de gerçekleştirilen bir basın toplantısıyla tanıtıldı.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın açış konuşmasıyla başlayan basın toplantısında İstanbul Tasarım Bienali küratörü Jan Boelen ve İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova, "Okullar Okulu" başlığını açıklayarak bienalin temasına dair bilgiler verdi. Boelen ayrıca, yaptığı açık çağrıyla, farklı alanlardan katılımcıları İstanbul Tasarım Bienali’ne katılmaya davet etti.

Toplantı, İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova ile İstanbul Tasarım Bienali küratörü Jan Boelen’in sohbetiyle devam etti. Günümüzün değişen dünyasında tasarım eğitiminin karşılaştığı sorunlara değinen Boelen ve Ova, önceki tasarım bienallerinin birikimi üzerine kurgulayacakları 4. İstanbul Tasarım Bienali’nin alternatif tasarım eğitimialanında oynayacağı role ve sürdürülebilir bir eğitim yaklaşımı için bir deney alanı olarak nasıl kullanılacağına değindiler.

Geleneksel tasarım etkinliklerinin zaman ve mekân anlayışını esneterek yılın tümüne yayılacak programıyla 4. İstanbul Tasarım Bienali'nin, "nitelikli araştırma ve deneye olanak tanıyan, kent ve ötesinden güncel gelişmeleri öğrenime dahil eden, üretken, süreç odaklı bir eğitim ve tasarım platformu olmayı hedeflediği" belirtildi. Okullar Okulu, tasarımın, bilginin ve küresel bağlantılılık hâlinin günümüz İstanbul'unda ve ötesinde oynadığı rol üzerine düşünebilmek için çeşitli eğitim stratejilerini kullanan, sınayan ve gözden geçiren, çok platformlu bir bienal olacağı aktarıldı.

Bienalin, 15 Aralık’a kadar pek çok farklı alandan katılımcının açık çağrı başvurularını beklediği kaydedildi.

Jan Boelen’ın küratörlüğünde düzenlenecek 4. İstanbul Tasarım Bienali’nde Vera Sacchetti yardımcı küratör, Nadine Botha asistan küratör olarak görev alacak.

Dinamik öğrenme biçimi: Okullar Okulu

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 4. İstanbul Tasarım Bienali'nin açıklanan "Okullar Okulu" başlığının içeriği şöyle anlatıldı:

Dünyadaki bilgi miktarı, her iki yılda bir, iki katından da fazla artıyor. İnsanlar daha önce hiç olmadıkları kadar bilgililer. İşinize de, aklınıza da sahip çıkabilmenin tek yolunun hayat boyu öğrenmeye devam etmek olduğu söylenip duruyor. Karatahtaların, sözlülerin, ezberlenmiş çarpım tablolarının, ceplerimizdeki cıvıl cıvıl eğlencelikler karşında en ufak bir şansı kalmadı. Bu esnada makinelerin kendileri de öğrenmeye başladılar. Sonunda insanların yapacağı bir şey kalıp kalmayacağı ve hangi insani yetilerin yerlerinin doldurulamaz olduğu merak konusu. Acaba okula dönmenin ve okulu baştan tasarlamanın vakti geldi mi?

Bauhaus, Black Mountain Koleji, Global Tools, Sigma Group gibi alternatif tasarım eğitimi inisiyatifleri, deneyler ve yeni bilgiler için cesur alanlar açtılar. Bu inisiyatifler yalnızca tasarımın değil, genel anlamında eğitim ve öğrenimin de evrimleşmesine, kendini sorgulamasına ve sınırlarını zorlamasına yardımcı oldular. Tasarım dışındaki alanlarla da ilgilenen bu deneylerin birçoğu, yaşamanın, çalışmanın, diğerleriyle ve kendi kendimizle bağlantı kurabilmenin alternatif yollarını da test etti. Bu süreç bazlı deneysel araştırmalar aracılığıyla tasarımda yeni tezahürler, anlamlar ve sonuçlar ortaya çıktı.

Günümüzde tasarım, sorgulamanın, gücün ve eylemliliğin bir biçimi haline geldi. Artık dünyadan ve hayatın kendisinden bile daha engin ve günlük hayatın her katmanına nüfuz ediyor. Tasarım disiplini gitgide daha fazla alana yayılmaya başladığı için, artık her soruna çözüm üretebileceğini iddia edemiyor. Hatta pek çok evrensel-küresel sistemin "herkese uyacak tek çözüm" yaklaşımındaki çatlaklar ve dışlayışlar gözle görülebilir hâle geldi. Benzer bir şekilde –çalışma alanları ve uygulayıcıları öteden beri denetlenen ve rafine edilen– tasarım eğitimi de etrafını alaka, uyumluluk, erişilebilirlik ve finans konularında yeni sınırlandırmalar ve mücadelelerle sarılmış olarak buldu.

İstanbul Tasarım Bienali, tarihsel açıdan zengin bir bağlam içinde kurulmuş bir “tasarım üzerine eleştirel düşünme alanı” olarak, hem tasarımın hem de tasarım eğitiminin üretimini ve çoğaltılışını sorgulama imkânı sunuyor. 2018’deki 4. İstanbul Tasarım Bienali, önceki tasarım bienallerinin mirasının üzerine ekledikleriyle kendini yeniden icat ederek araştırma, deney yapma, kentten ve ötesinden yeni bir şeyler öğrenme imkânı sunan, üretken, süreç odaklı bir eğitim ve tasarım platformuna dönüşmeyi hedefliyor.

4. İstanbul Tasarım Bienali’nin başlığı Okullar Okulu. Geleneksel tasarım etkinliklerine dair zaman ve mekân anlayışını esneten bienalin, tasarım ve eğitim için alternatif yöntemler, sonuçlar ve biçimler üretilmesini sağlarken küresel boyuttaki ivmeye de ayak uydurabilecek, yılın tümüne yayılan bir programı olacak. Okullar Okulu, yaratıcı üretimi, sürdürülebilir iş birliklerini ve toplumsal bağlantıların kurulmasını teşvik eden bir dizi dinamik öğrenme biçimi ortaya koyacak. Sekiz ayrı temayı inceleyen bu öğrenme yeri, güçlenmek, düşünmek, paylaşmak ve odaklanmak için bir ortam sağlayacak ve belirli durumlara karşılık veren cevaplar sunacak.

Bienal, ansiklopedik müzelerden laboratuvarlara, atölyelere ve akademiye kadar, daha önce denenmiş ve onaylanmış eğitim modellerini kullanarak, sorgulayarak ve yeniden çerçeveleyerek anlamlı bir diyalog ve tasarım ortamı oluşturabilir mi? Tasarımın kendisi insanların bilgilerini ve cehaletlerini, tecrübelerini ve meraklarını paylaşabilecekleri cesur bir alan hâline gelebilir mi?

Okullar Okulu, Türkiye ve dışından, farklı yaşlardan, disiplinlerötesi uygulamacıların katılımı sayesinde eski ve yeni bilgiyi, akademiyle amatörlüğü, profesyonellikle kişiseli bir araya getiriyor ve sonuçlara olduğu kadar sürece de odaklanıyor. Bu karmaşık ve iddialı ekosistemin eylemcileri hep birlikte yeni bilgiler yaratacak, yürürlükteki sistemlere alternatifler arayacak ve radikal bir çoğulculukla tasarım disiplininin sınırlarını zorlayacak.