24. Troya Kültür Sanat Ödülleri sahiplerine sunuldu. Törende Atatürkçülük dalında ödül alan Cumhuriyet gazetesi yazarı Meriç Velidedeoğlu ve şiir dalında onurlandırılan Metin Fındıkçı ödüllerini gazetenin tutuklu yazar ve yöneticileri adına kabul etti.
Cumhuriyet'ten Ezgi Atabilen'in haberine göre, 1992’de kurulan Troya Folklor Araştırmaları Derneği’nin bu sene 24’üncüsünü verdiği Kültür Sanat Ödülleri önceki akşam Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Yerleşkesi’ndeki Fazıl Say Salonu’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Gülsen Tuncer ve Ender Yiğit’in sunduğu tören Grup Ahuzâr’ın katkısıyla hazırlanan “Âyinesi İştir Kişinin” adlı gösteriyle başladı.
Anayasa değişikliği sistemi referandumuna göndermeyle 'Hayır'lara vesile olması dileklerinin sıklıkla yinelendiği törende kaybolmuş veya kaybolmaya yüz tutan geleneksel mesleklerin temsili yapıldı. Gecede Troya ödülleri Atatürkçülük dalında gazetemiz köşe yazarı Meriç Velidedeoğlu’na, Edebiyat dalında Hasan Ali Toptaş’a, Çağdaş Halk Müziği dalında Hasan Yükselir’e, fotoğraf dalında Sadık Üçok’a, Halk Müziği dalında Hüsamettin Subaşı’na, Halk Oyunları dalında Mesut Güner’e, Pertev Naili Boratav Halkbilimi dalında Dr. Doğan Kaya’ya, Plastik Sanatlar dalında Bihrat Mavitan’a, Sinema dalında Yeşim Ustaoğlu’na, Şiir dalında Metin Fındıkçı’ya, Tiyatro dalında Prof. Nurhan Tekerek’e verildi. Gecede Troya Özel Ödülü de gazeteciler Fatih Portakal ve İsmail Küçükkaya’ya değer görüldü. Törende Metin Fındıkçı ödülünü, "İçerideki Cumhuriyet gazetesi yazarları ve yöneticilerinin bir an önce özgürlüklerine kavuşmaları” dileğiyle aldığını ifade etti.
Ödülünü tutuklu yazar ve yöneticilere adadı
Gecede Atatürkçülük dalındaki ödülünü teslim alan gazetemiz köşe yazarı Meriç Velidedeoğlu sözlerine “İnsanın hayatının son dönemlerinde böyle bir ödül almış olmasının verdiği mutluluğu anlatamam” ifadeleriyle başladı. Velidedeoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Ben Atatürk devriminin, 1923 Türk devriminin ikinci kuşağıyım. Birinci kuşak Atatürk’ün attığı tohumları yeşertti. Bizim kuşağın da onları sulayıp büyütmesi gerekiyordu. Yapmaya çalıştık, bilmem ki ne kadar yapabildik... Ben bu değerli armağanı basın özgürlüğünü boğazlayan, yok etmeye çalışanlara karşı habercilik yapan Cumhuriyet gazetesinin 11 değerli yazar ve yöneticisi adına alıyorum. Biliyorsunuz ki halen tutukludurlar ve suçlarının ne olduğunu dahi bilmemektedirler.”
