Der Tagesspiegel İslam karşıtı gösterileri örgütleyen Pegida ile ilgili şu yorumu yapıyor:
“Ciddiye alalım, tamam. Zor olan tartışmak istemeyen ya da tartışamayan bir protesto zihniyeti ile diyalog kurma çabası. Karşımızdakiler diyaloğu reddederek cesur olmadıklarını gösteriyorlar. Ve Pegida'nın ‘sisteme ve onun sistem medyasına' karşı kullandığı alaycı dil, Nazilerin -ve biraz da Komünistlerin- Weimer Cumhuriyeti döneminde siyasi partileri ve liberal gazeteleri aşağılamak için kullandıkları dile benziyor. Aynı şekilde yabancılar ve uzun zamandan beri Almanya vatandaşı olanlar tüm kötülüklerin sorumlusu günah keçileri olarak gösteriliyorlar. Bir zamanlar Yahudilere karşı takınılan tavır gibi.”
Aynı konuyu işleyen Darmstädter Echo, toplumun tüm kesimlerini Pegida'ya karşı çıkmaya davet ediyor:
“Gerçekten de yüzbinlerce Alman ve yabancı vatandaşın katılımı ile düzenlenecek olan etkili bir meydan okumanın zamanı geldi. En iyisi, Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ve Başbakan Angela Merkel'in önderliğinde, kabine üyeleri, kilise örgütleri, sivil toplum kuruluşları, basın çalışanları ve her çizgiden sanatçılarla birlikte. Hep beraber şunun altı çizilmeli: ‘Toplumun yabancılaşması‘ ve ‘Avrupa'nın İslamlaşması‘ gibi aptalca gevezeklikler son bulmak zorundadır.”
Alman toplumunda Pegida'ya karşı başlayan gösterileri ise Südwest-Presse şu şekilde yorumluyor:
“Dresden'de yine aynı yaygara kopuyor: ‘Biz Halkız.‘ Pegida hareketinin afişi altında, Avrupa'nın İslamlaşmasına karşı yürüdüklerini söyleyen binlerce kişi, sessiz çoğunluğun sesi oldukları iddiasındalar. Yanılıyorlar. Almanya'nın birçok kentinde, asla yabancı düşmanı bir ‘biz‘ oluşumunun içinde yer almak istemeyenler bir araya geldi. Münih, Kassel ve Bonn'da toplananlar gerçek bir medeni icraatın ne olduğunu gösterdiler: Zayıflara yardımcı olma isteği ve savaş ile terörden kaçan insanlara karşı açık olmak.”
Almanya'nın en büyük ve dünyanın sayılı havalimanlarından Frankfurt Havalimanı'nda tespit edilen güvenlik zaafiyeti, Berliner Zeitung gazetesinin sayfalarında şu şekilde değerlendiriliyor:
“Frankfurt Havalimanı'ndaki güvenlik zaafiyetlerinin nedeni esas olarak teknik ya da insani hatalarla açıklanamaz. Daha çok yapısal eksikliklerin sonucudur bu durum. 1993 yılında kontrol noktalarının özelleştirilmesi, çok kötü eğitilen ve daha da kötü bir ücretle çalıştırılan bir personelin bu görevi yerine getirmesini nerede ise zorunlu kıldı. Problem uzun zamandır biliniyor. Daha beş yıl önce Münih Havalimanı'ndaki güvenlik zaafiyetleri ortaya çıkmıştı. Ve daha o zaman Polis Sendikası'nın temsilcileri havaalanı kontrolünün yeniden devletin gözetimine bırakılmasını talep etmişlerdi. ”
