Süddeutsche Zeitung gazetesinde, Irak'ta radikal İslamcı 'İslam Devleti' örgütü tarafından alıkonulan rehineler için fidye ödenip ödenmemesine dair tartışmalar ele alınıyor:
“Avrupa katı tutumunu sürdürmeli ve cihatçılara fidye ödemeyi ret mi etmeli? James Foley'nin feci sonu gibi görüntülere katlanmak mı gerekir? Kamu faydası bireylerin şahsi kaderinden daha mı değerli veya halifeliğin üzerinde dolar yağmuru yağdırmaktansa birlik içinde hareket edildiğine dair bir mesaj mı göndermek gerekir? Bütün bu argümanların haklı birer dayanağı var, ağırlıkları ise içişleri veya dışişleri bakanlarının kararına, Foley vakasında olduğu gibi arkadaşların veya yakınların aylarca internette destek toplamasına göre değişiyor. Fidyeyi ödemek mi gerekir, ödememek mi? İnsan ve gazeteci olarak bu soruya tek bir cevap verilebilir. Kamunun bir parçası olan politikacıları ise fidye vermeyi reddettikleri için kınamamak gerekir.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde ise Alman hükümetinin Kuzey Irak'taki Kürtlere silah gönderme kararına ilişkin bir yorum yer alıyor:
“Muhalefet partilerinden birçok kişinin görüşünün aksine, silah sevkiyatı için bir meclis onayı şart değil. Parlamento katılım yasası, yalnızca Alman askerlerinin Almanya dışında konuşlandırılması durumunda Federal Meclis'in onayını şart koşuyor. Irak'a askeri birliklerin gönderilmesini ise şu anda hiç kimse seçenek olarak görmüyor. İslam Devleti örgütü teröristlerinin Bağdat'a girmesini engelleme işi Kürtlere bırakılıyor. Bu nedenle Alman silahları bölgeye sevk edilecek. Bu konuda söz almak isteyen parlamento üyeleri, peşmerge güçlerini uzaktan meclis ordusu haline getiriyor. Bazılarının bundan rahatsız olması anlaşılır bir şey.”
Westfälische Nachrichten gazetesinde de aynı konuda bir yoruma yer veriliyor:
“Federal Meclis hala yaz tatilinde. Fakat Berlin'de yine de şimdiden alarm zilleri çalıyor. Kuzey Irak'taki Kürtlere silah sevkiyatı yapılması planı hemen hemen tüm partilerde vekilleri duygusal bir tartışmanın içine çekti. Fakat yapılması düşünülen özel oturum öfkeyi dışa vurmak için kullanılmamalı, zira parlamentoda acil olarak tartışılması gereken konular var: Örneğin Kürtlere silah yardımı yapmanın mantıklı olup olmadığı; bunun bir istisna olarak mı kalacağı yoksa geleceğe dönük olarak bir tabunun kırılması anlamına mı geldiği gibi. Başbakanın bu konudaki rengini belli etmesi gerekiyor.”
Thüringen Eyalet Meclisi NSU araştırma Komisyonu, nihai raporunu açıkladı. Buna göre, soruşturma kurumları NSU cinayetlerinin soruşturulması sırasında ağır hatalar işledi. Rapora göre, bu denli ağır hatalar yapılmamış olsaydı, cinayetler engellenebilirdi. Badische Zeitung gazetesinde konuyla ilgili bir yorum göze çarpıyor:
“Thüringen NSU Araştırma Komisyonu yalnızca hataların ve güvenlik kurumlarının başarısızlığının NSU'nun yıllarca ortaya çıkmadan cinayetler işleyebilmesini olanaklı kıldığına inanmıyor. Çok fazla yanlış yapıldı ve soruşturmaları yürüten birimlerin işi çok sık bir şekilde diğer birimler tarafından sabote edildi. Tıpkı bir yıl önce Federal Meclis'te olduğu gibi, Thüringen Eyalet Meclisi'nin araştırma komisyonu da raporunu yaklaşan seçimler yüzünden kamuoyuna açıkladı. Fakat kamuoyuna sundukları aslında bir nihai rapor değil, yalnızca durumu ortaya koyan bir ara rapor. Bu yüzden mecliste yeni bir komisyon kurulması isteği doğrudur. Yeni Federal Meclis'te ise bu konu bir kenara atıldı, oysa cinayetlerin aydınlatılması hala bir gereklilik.”
