Gündem

2030'da dünya nasıl bir yer olacak; işte öngörüler...

"Batı'yı Batı yapan değerler kırılma noktasına kadar zorlanacak"

23 Şubat 2017 18:14

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2009’da Başbakanlığı döneminde İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres’e yaptığı ‘one minute’ çıkışıyla hatırlanan Dünya Ekonomik Forumu, uzmanlardan “Acaba 2030 yılında nasıl bir dünya ile karşılaşacağız?” sorusunu yanıtlandırmasını istedi.

Uzmanların, söz konusu soruya verdiği yanıtlar şöyle:

1. Bütün ürünler hizmete dönüşecek:

Danimarkalı milletvekili Ida Auken “Kendime ait hiçbir şeye sahip değilim. Arabam yok. Evim yok. Herhangi bir kullandığım eşyam ve elbisem de yok” diyor. 2030’da insanlar bir şeylere sahip olma yerine borç al-kullan-at ve kullan-geri ver dönemi yaşayacaklar.

2. Karbonun her yerde aynı fiyatı olacak:

“Çin 2017’de bir ton CO2’yi kullanma hakkını ticari metaya dönüştürmede liderliğe soyundu, bu da dünyayı enerji kullanımında fosil yakıtlar için güçlü biçimde teşvik ediyor” demekte İngiltere Ulusal Fizik Laboratuvarı (NPL) başkanı Jane Burston… Bu arada Avrupa da, yenilenebilir enerji fiyatları keskin düşüş yaşadığı için, kendisini ucuz ve yetkin güneş panellerinin merkezinde buldu.

3. ABD’nin dünya liderliği bitti. Birden fazla global güç var artık:

Igarape Enstitüsü araştırma direktörü Robert Muggah ulus devletlerin yeniden dönüş yaşayacağını söylüyor. Tek bir güç yerine birden fazla ülkeler –içlerinden önemlileri ABD, Rusya, Çin, Almanya, Hindistan ve Japonya– yarı-emperyal eğilim gösteriyor. Devletin rolü de, bu arada, kentlerin yükselişi ve online kimliklerin yayılması sebebiyle tehdit altında.

4. Hastahanelere elveda, hoşgeldin evde bakım:

Dünya Bankası danışmanı da olan Dr. Melanie Walker teknolojinin hastalığı biraz daha durduracağı görüşünde. Şoförsüz araçlar sayesinde kazalar azalacağı, önleyici ve kişiselleşmiş tıpta büyük sıçramalar yaşanacağı için, bildiğimiz anlamda hastahaneler kaybolmak üzere. Neşterler ve organ bağışlayıcılar ‘out’, minicik robotik tüpler ve 3-D ile üretilen organlar ‘in’…

5. Daha az et yiyeceğiz:

İngiltere’deki Leeds Üniversitesi’den Prof. Tim Benton’a göre, dedelerimiz gibi bizler de eti kendimize mükafat vermek istediğimizde tüketeceğiz; günlük menümüzün ayrılmaz parçası olmayacak et. Tarım devleri veya küçük esnaf üreticiler olmayacak kazananlar; ikisinin ortaklığı olacak ve gıdalarımız yeniden biçimlenip sağlıklı olduğu kadar doğaya da daha az zararlı hale gelecek.

6. Bugünün Suriyeli mültecileri 2030’un CEO’ları olacak:

Suriye’nin iyi eğitimli mültecileri 2030’da yetişkin halini alacak; çatışmalardan kaçmaya zorlanmış olanların ekonomik entegrasyonu o zaman başlayacak. Sivil toplum kuruluşu Blue  Rose Compass’ın kurucusu ve yöneticisi Lorna Solis’e göre, dünya hareket halinde nüfuslara kendisini daha hazır hale getirmeli; ayrıca iklim değişikliğinin de 1 milyar insanı yerinden edeceği de unutulmamalı.

7. Batı’yı Batı yapan değerler kırılma noktasına kadar zorlanacak:

Human Rights Watch’ın genel müdürü Kenneth Roth demokrasileri ayakta tutan denge ve denetleme sistemlerinin onu tehlikeye düşürecek kadar unutulduğu görüşünde. “Çoğulculuk anlayışının hakim hale gelmesi ve denge-denetleme sistemimize saldırılar, muhtemelen Batılı demokrasilerin geleceği için bugün en büyük tehlike” diyen de o.

8. 2030’larda insanları Kızıl Gezegen’e taşımaya hazır olacağız:

NASA’nın baş bilim insanı Ellen Stofan, “Dahası” diyor, “Biz oraya gittiğimizde, muhtemelen uzaylı hayatını keşfedeceğiz.” Büyük bilim dünyadaki hayatla ilgili büyük sorularımıza cevap bulmaya yardımcı olacak, bu arada uzay teknolojisi için pratik uygulamalara da yol verecek.


* Bu haber Ocakmedya.com'dan alınmıştır