Gündem

Ekrem Dumanlı: Kendi yolsuzluklarını gizlemek için bizi hedef aldılar, Türkiye'yi rezil ettiler

Dumanlı serbest bırakılırken, Hidayet Karaca ile birlikte 4 kişi hakkında tutuklama kararı çıktı

19 Aralık 2014 16:46

Gülen cemaati medyasını da kapsayan 14 Aralık operasyonu kapsamında gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı tutuksuz yargılanmak üzere yedi polisle birlikte serbest bırakıldı. Mahkeme çıkışı Çağlayan Adliyesi'ndeki binlerce kişinin arasına gelen Dumanlı bir açıklama yapıyor. Dumanlı, "Kendi yolsuzluklarını gizlemek için bizi hedef aldılar, Türkiye'yi dünyaya rezil ettiler" dedi.

Mahkemede Hollywood filmine atıf yaptığını belirten Dumanlı, savcıya şunları söylediğini aktardı:

"Sayın savcım, Deep Impact diye bir film var. Orada kıyamet kopmak üzereyken Amerikan Başkanı siyah oluyor. Tarihte görülmüş değil. Bir siyahi insanın başkan olacağına dair emare yok. Sizin  işlettiğiniz mantık devam edecekse, 15 yıl önce çekilen bu filmi yapanları tutuklamak lazım. O zaman oynayanları da tutuklayın, Robert De Niro’yu da tutuklayın, Jodie Foster’ı da tutuklayın."

Ekrem Dumanlı, Zaman gazetesinin Yenibosna'daki binasında gözaltına alındığı sırada polisin odasına gelmesini bekleyerek şov yaptığı iddialarına cevap vererek, "Siz hangi adrese yazdıysanız yakalama emrini o adrese gittim bekledim daha ne yapabilirim. hep söyledim korkumuz yok. Çünkü suçumuz, borcumuz yok. Diyet borcumuz yok" diye konuştu.

Ekrem Dumanlı'nın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Sizin çok yakından gördüğünüz ve izlediğinzi gibi Türkiye bir tiyatro seyrediyor. Kendi ayıplarını kendi günahlarını kendi yolsuzluklarını gzilemke için daha sassyonel hadise çıkarmak iesteyenler Zaman ve STV hpedef alarak tehdit altına alarak Türkiye'yi dünyaya rezil etmeyi göze alarak çok ayıp çok yazık.

Bir gazete binasına baskın düzenlediler. Bir gazetenin televizyonun genel yayın yönetmenini gözaltına aldılar. Algı operasyonunun hedefi belliydi. Kendi ayıplarını gizlemek için amaçları belliydi. Türkiye büyük yara aldı arkadaşlar. İnanın gözaltına alındığıma üzülmedim, basın özgürlüğüne bu kadar tahammülsüz gaddarane saldırı elbette herkesi üzdü. Ama beni ülkem adına daha da üzdü. Bizi dünyaya rezil etmek isteyenler suç isnat edilecek bir yıldır yaptıkları çalışma ortaya çıktı.

Terör örgütü ile haşa bu iddiayı tarih huzurunda sahiplerine iade ediyorum. Bana terör örgütü üyesi diyenlere aynıyla iade ediyorum. Zaman gazetesine terör yayını diyene aynıyla iade ediyorum. Allah'tan korkun, 30 senedir yayın yapan gazeteye iftira ederken Allah’tan korkun. 20 yıldır gazetecilik yapan açıkta yaşayan benim gibi bir insana meslektaşlarıma arkadaşlarıma terör örgütü ile ilişkilendiren gazeteci, siyasi ister kral olsun aynıyla iade ediyoruz.

Sonuçta geldiler bizi gözaltına aldılar. Açıktan açığa dedik ki gözaltından da hapisten de idamdan da ateda düğüne gidiyor gibi gitmekten de korkmuyoruz. Herkes sussa basın susmaz. Herkes korksa medya korkmaz. Medyada korksa zaman korkmaz.

4 gün boyunca emniyette kaldık. Sizde yakından takip ettiniz. Nezarette kaldık. Bunlardan korkacağımız düşünenler yanlış düşünüyor. Nezarethane devletin bir birimidir. Bir suçumuz varsa feda olsun hayatımız da özgürlüğümüz de. Bunun dene rahat söylüyorduk çünkü bir suçumuz yok, diyet borcumuz yok. Kanunsuz işimiz yok. Zalimlere boyun eğmek yok. Yok arkadaşlar.

 

Madem eksi 7’nci kata nezarethane yaptın…

 

4 gün bekletildikten sonra 4 gün 4 gün. Savcının huzuruna çıktık. Sizde o soruları gördünüz. Falan yazar şunu yazmış talimat verdiniz mi? Size soruyor mu hangi yazar talimatla yazı yazıyor bizi neden kendinizle karıştırıyorsunuz. Bizde satılık, kiralık kalem yok. Hayır talimatla yazmadım e peki suç nedir o zaman. Bir tane haber herkul.org'dan aynen alınmış haber bir de 2 tane köşe yazarının yazısı. İnanıyor musunuz, 6 gündür çektiğimiz ıstırabın sebebi bu. 1 tane haber 2 yazı. üstelik 2 yazar yazmış. Ama Bugün gazetesinde, Hürriyet de yazmış. Bu nasıl hukuk mantıksızlığıdır ki internette çıkmış bir şeyi yazı yazmak haber yapmak örgütsel suç yapılıyor. Suç yoksa suçlu uydurulur. Bütün gece boyunca ifade verdik. En sonunda savcıya bütün şu günlerdir bize yapılanların sebebi şu iki haber mi dedim evet dedi. Elinizi vicdanınıza koyun Hürriyet'te Milliyet’te çalışanlar Akşam’da çalışanlar. Yandaşlar yoldaşlar. Türkiye nereye geldi. 2 yazı yazıldı diye kanun dışı diye yazıyı yazmayan sadece genel yayın yönetmeni adam günlerce karakollarda süründürüldü? İki gündür -7'de duruyoruz. Yerin altına doğru 7 kat nezarethaneymiş. Madem bunu yaptın 2 petek kalorifer konulmaz mı? Duvarda yazıyor haram lokma yemedik yazıyor. Kendileri çekip gitmişler ama arkalarında o yazı kalmış.

 

Yeminle söylüyorum…

 

Hakkımızdaki suçlama yeminle söylüyorum bu. Hakimin karşısına çıktık. Ben herhâlde dedim bu kadar hava estirildiğine göre sürpriz bir şey çıkacak diye bekledim. Türkiye'de artık kimse güvende değil. Sokak sokak dosya dosya dolaşanlar yalancı şahitlik yapmak üzere gizli tanık sıfatıyla güvencelerle vaatlerle insanlar hakkında kumpas yapılmakta. Her an herkesin karşısına çıkabilir. Bir satın alınmış adam çıkabilir. Türkiye buraya geldi maalesef. Son dakikada şapkalarından tavşan çıkaracaklar kendini kurban sanan tilkiler var. Hakkımdaki suçlama nedir efendim bir dizi varmış o dizide ne geçiyormuş. Onlara sinema tarihi yaptım sayın savcıya.

 

Hadi filmden anlamazsınız…

 

Sayın savcım, Deep Impact diye bir film var. Orada kıyamet kopmak üzereyken Amerikan Başkanı siyah oluyor. Tarihte görülmüş değil. Hep ABD başkanları beyaz ve protestan. Kennedy, var İrlandalı bir Katolik. Bir siyahi insanın başkan olacağına dair emare yok. Sizin  işlettiğiniz mantık devam edecekse, 15 yıl önce çekilen bu filmi yapanları tutuklamak lazım. O zaman oynayanları da tutuklayın, Robert De Niro’yu da tutuklayın, Jodie Foster’ı da tutuklayın. Hadi film işlerinden anlamazsınız. Anlamayanlar vardır. Necip fazıla bakın tutuklandığında mikrofonları kapıp şiirlerini okuyorsunuz ya. Diyor ki malatyada Necip fazıldan etkilendim de böyle yaptım. Cevap veriyor. Eğer yazılan kurgusal bir şeyden okuyup tutuklanıyorsanız Shakespeare’i tutuklayın diyor.

Terör örgütünü nasıl akıl ettiniz. Yine de ben dedim ki senaryo hikaye. Ancak ben size kendimle ilgili bir şey soruyorum. Somut bir şey soruyorum. Rica ediyorum benim suçum ne? Ekrem Dumanlı neden burada var? İki tane köşe yazısı bir tane haber. Benim buraya getirilmem karakollarda sürüklenmem. Beraber çalıştığım arkadaşları üzmem. Dünya basını dikkatini çeken işin özü iki yazı bir haber mi dedim. Evet budur dedi.

Arkadaşlar Türkiye nereye geldi. Bundan bir terör örgütü nasıl çıkarılır. Uzağa değil etraflarına baksınlar. Teröristlerin baş tacı edildiği, teröristlere altın yaldızlar, madalyalar takildığı Türkiye'de bu ülkenin has evlatlarına siyasetçileri ve kalemlerine söylüyorum bu iddiayı aynıyla alnınıza yapıştırıyorum.

Namusumuza düşünce namusumuza bir lekedir aynıyla iade ediyorum. Hazır ben yokken meydanlarda televizyonlarda şöyle demiş. Niye gazetede bekledi çağırdı. Arama yakalama emri o adrese yazılmış. İki bir de bebek bekliyorum. Ne yapayım çağırıp da bebeğimle mi tanıştırayım sizi.

 

Hangi adrese yazdıysanız orada bekledim

 

Siz hangi adrese yazdıysanız yakalama emrini o adrese gittim bekledim daha ne yapabilirim. hep söyledim korkumuz yok. Çünkü suçumuz, borcumuz yok. Diyet borcumuz yok. Birileri ile yol arkadaşlığı yaptıysak onları demokrat sandık. Yolculuk yaptığımız insanların bir zaman Türkiye'nin yörüngesini değiştirmesini hayretle karşılıyorum. Demokratlığa reformlara devam ettiniz de desteklemedik mi? AB yolunda gittiniz de desteklemedik mi? Nerede kısıtlama varsa biz orada yokuz. Bu bir suç mudur. Düne kadar alkışlanıyordu, saygın gazeteci muamelesi görüyorduk. Yolsuzluk dedik diye terör örgüt üyesi mi olduk. Bu nasıl bir kalleşliktir.

Dün neredeysek bugün buradayız. Bu ülkede demokrasiden geriye dönüş yok. Özgürlüklerden geriye dönüş yok. Fikir hürriyetinden geriye dönüş, adaletten cesaretten geriye dönüş yok. Dirayetten geriye dönüş yok. Korkaklar gidebilir kaçıp gidebilir. Acizane ne ben susarım ne gazetede çalışanlar susar. Ne yazarları korkar.