Gündem
Deutsche Welle

Özel: Soma davası yeniden görülmeli

Soma faciasının 10'uncu yıl dönümünde Soma Belediye Başkanlığını ziyaret eden CHP lideri Özgür Özel, Soma davasının yeniden görülmesi için çağrıda bulundu.

13 Mayıs 2024 13:58

Soma faciasının 10'uncu yıl dönümünde Soma Belediye Başkanlığını ziyaret eden CHP lideri Özgür Özel, Soma davasının yeniden görülmesi için çağrıda bulundu.Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasının 10'uncu yıl dönümünde Soma Belediye Başkanlığını ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Akhisar'da görülen davayı kastederek "Soma davası yeniden görülmelidir. Soma davası yeniden görülmüyorsa, adalete yapılan bu anayasa dışı müdahale görülmüyorsa, Türkiye'de normalleşme olmaz" dedi.

CHP lideri, "Soma'ya adalet gelmeden Özgür Özel hayata gözlerini yumarsa, yumamaz, gözü açık gider" diye konuştu.

Özel, X hesabından yaptığı paylaşımda da "#SomaKatliamı'nın 10'uncu yılında yaşamını yitiren 301 madencimizi anıyorum. Bu davanın bir daha görülmesi ve adaletin tecelli etmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Soma'daki madencilerin hesabı sorulmadan, durursak yüreğimiz kurusun... #SomayıUnutma #SomaİçinAdalet" ifadelerini kullandı.

Soma faciasının ardından Akhisar'da görülen davaya 2015'te başlanmıştı. Davanın seyrini ise Yargıtay'ın tartışma yaratan bozma kararı değiştirmişti. Yedi yıl süren yargılama sonucunda dosyanın bir numaralı sanığı Can Gürkan'a 20 yıl hapis cezası verildi. Ancak şirketin yöneticisi Gürkan, beş yıla yakın cezaevinde kaldığı için Covid-19 izninden faydalanarak hapse girmedi. Madencilerin aileleri, Can Gürkan'a verilen hükmü, "Ceza değil, ödül" ifadesiyle eleştirirken işçilerin yakınlarının avukatlığını üstlenen Selçuk Kozağaçlı ile Can Atalay şu an cezaevinde bulunuyor. Faciayla ilgili olarak kamu görevlilerinin yargılandığı davanın ilk duruşması ise 8 Mayıs 2024'te yapıldı.

Tanrıkulu'ndan kanun teklifi CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise 13 Mayıs'ın "Maden İşçisinin Can Güvenliği Günü" ilan edilmesi içini 24'üncü dönemden beri verdiği kanun teklifini yeniden TBMM Başkanlığına sundu. Tanrıkulu, Soma'da maden faciasının yaşandığı 13 Mayıs 2014'ten beri beş dönemdir söz konusu kanun teklifini yenileyen Tanrıkulu, bu önerisinin gerekçesini şöyle ifade etti:

"Tam mekanizasyona bir türlü kavuşturulmayan, yeterince havalandırılmayan, gaz ölçümleri yapılmayan, işyeri hekimleri bulunmayan, uygun ve yeterli havalandırmaları bulunmayan, nefeslik ve kaçamak yolu olarak kullanılmak üzere yer üstü bağlantılarının ikinci bir yoluna sahip olmayan, sürekli gaz izleme sistemleri ve yaşam odaları mevcut olmayan, yanık tedavi merkezleri bulunmayan, kendiliğinden emniyetli elektrik donanımların ve devre kesici donanımların düzenli olarak denetlenmediği, her vardiyada muntazam aralıklarla gaz ölçümlerinin yapılmadığı, elektrikli techizat, kablolar ve motorların alev sızdırmaz özellikle olmadıkları, metan drenajı yapılmayan, tozlu panolarda hala ağaç altında çalıştırılan, toz emilasyonunu kontrol altında tutacak sistemlere sahip olmayan madenlerde çalışan madencilerimiz, hayati tehlike açısından büyük bir risk altındadırlar ve eksiksiz ve modern çalışma koşullarına sahip oluncaya kadar da can güvenlikleri açısından büyük bir risk altında kalmaya devam edeceklerdir. 13 Mayıs 2014 günü Soma'da yaşanan ve tüm Türkiye'yi derin bir elem ve yasa boğan maden felaketi dolayısıyla maden işçilerimizin çalışma güvenlikleri ve dolayısıyla can güvenliklerinin vurgulanması artık madencilerimizin hayatlarını kaybetmemeleri için 13 Mayıs gününün 'Maden İşçisinin Can Güvenliği Günü' ilan edilmesi sembolik bir önem arz etmektedir."

Çerkezoğlu: Soma için adalet işlemedi

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da yaptığı açıklamada Soma'da 10 yıldır adaletin olmadığını belirtti. Çerkezoğlu, "Geçen süreçte acımız ve öfkemiz hiç dinmedi. Çünkü Soma katliamı için adalet işlemedi. Acımız ve öfkemiz hiç azalmadı, çünkü Soma'dan sonra verilen tüm sözler lafta kaldı, 'insan onuruna yakışır iş için çalışma ortam ve koşulları' iyileştirilmedi. İşçileri ölümcül tehlikelerden koruyan bir çalışma ortamı sağlanmadı" dedi.

Hükümetten ve ilgili kamu görevlilerinden tek bir kişinin bile istifa etmediğine dikkat çeken Çerkezoğlu, "2020 yılında Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla sorumluluğu olan kamu görevlilerinin yargılanması yolu açıldı. Ancak aradan üç yıl geçtikten sonra Aralık 2023 yılında sınırlı sayıda kamu görevlisinin yargılanması için iddianame tamamlandı ve ilk duruşma 8 Mayıs 2024 tarihinde yapıldı. Sorumluların sistematik olarak kollanmasına yıllardır tanık olan madenci aileleri kamu görevlilerinin yargılamasının zaman aşımı kapsamına alınmasından ve takipsizlik kararı verilmesinden kaygılılar" dedi. 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle